Afet sonrası yardım süreçlerini daha etkin hale getirebilmek için yeni bir uygulama tasarlandı. Bu uygulama ile ihtiyaçların daha hızlı ve güvenilir bir şekilde belirlenmesi ve şeffaf bir şekilde yardımların ihtiyaç sahiplerine hızla ulaşması amaçlanıyor.
5 Şubat 2025
Afetler Türkiye’nin gerçeği. Deprem, yangın, sel ve daha birçok afet türü ülkemizde sıklıkla yaşanıyor. Doğal afetlerden sonra bölgeye gelen yardımların organizasyonunda ise ciddi sorunlar yaşanıyor. En son 6 Şubat depreminde 11 şehrin etkilenmesi yardım bekleyenlerin sayısını arttırmış, yardımlar ise koordinasyonsuzluk gibi sebeplerle doğru bir şekilde afetzedelere ulaşamamıştı.
Kocaeli Üniversitesi Teknoloji Fakültesi yüksek lisans öğrencisi Nurettin Baş ve Dr. Öğr. Üyesi Önder Yakut yaşananlardan yola çıkarak “Yardım Marketi” adında bir uygulama geliştirdi. Uygulamalarını “Deprem Sonrasında İhtiyaç ve Yaşam Malzemeleri Talep Uygulaması” adlı makalede anlatan Baş ve Yakut çalışmanın amacını “Afet sonrası oluşan insani ihtiyaçların ve yaşam malzemesi taleplerinin kamu kurum ve kuruluşları, özel sektör, sivil toplum örgütleri ve yardımseverler ile koordinasyon sağlanarak eşit ve orantılı bir şekilde dağıtılmasını sağlamaktır. Ayrıca, geliştirilen web tabanlı uygulama sayesinde yardım bölgelerinin belirlenmesi ve ihtiyaç analizlerinin yapılması kolaylaştırılmaktadır” şeklinde açıklıyor.
“Türk Deprem Araştırma Dergisi”nde yayınlanan makalede uygulamanın özellikleri anlatılıyor. Yardım Marketi’nin iki kullanımı mevcut. “İhtiyaç Talebi Ekranı”ndan üyelik oluşturan afetzedeler yardım talebinde bulunuyor. Üyelik sırasında nüfus müdürlüğünden bilgiler doğrulanıyor. Böylelikle ihtiyaç sahibi olmayanların yardıma erişiminin engellenmesi amaçlanıyor. İhtiyaç sahipleri bu uygulamadan doğrudan neye ihtiyaçları varsa onları kategoriler şeklinde seçebiliyorlar. Araştırmacılar bu uygulama ile afetzedelerin aracısız bir şekilde ihtiyaçlarının listelenebileceğini ifade ediyorlar.
“Destek Talebi Ekranı” ise yardım kuruluşları veya gönüllülerin bağış yapabilmelerine imkân tanıyor. Çalışmaya göre uygulamada hangi ihtiyaç için bağış yaptığınızı seçip bunun parasal değerini ödüyorsunuz. Burada bağışınızı hangi kuruma yaptığınız, kim tarafından teslim alındığı, dağıtımı ve afetzedeye ulaşım aşamalarını takip edebiliyorsunuz. Araştırmacılar bu sistem sayesinde yardımların kime ulaştığının takip edilebileceğini söyleyerek şeffaflığa vurgu yapıyor.
Araştırmacılar ihtiyaçları yüksek, orta ve düşük olarak sınıflandırıyor. Yüksek öncelikli ihtiyaçlar; gıda ve sağlık sorunları mağduriyetlerini gideren durumları temsil ediyor. Orta öncelikli ihtiyaçlar barınma, tuvalet, kıyafet, battaniye gibi ele alınması gereken ihtiyaçlardan oluşuyor. Düşük öncelikli ihtiyaçlarsa genellikle daha uzun vadeli çözümler gerektiren, acil durum belirtmeyen ihtiyaçlar olarak tanımlanıyor. Uygulamada ihtiyaçların öncelik sıralamasının yanına eksikliğine göre sıralama da yapılabiliyor. Bu sayede neye ihtiyaç varsa kontrol ekranından bunu görüp ona göre bir planlama yapılabiliyor.
Deprem yardımı konusunda koordinasyonun önemine vurgu yapan Baş ve Yakut bu uygulama ile afet sonrasında, afetzedelerin ihtiyaç taleplerinin zaman kaybetmeden alınmasının bölgeye gelecek ekiplerin de önden hazırlık yapabileceklerini aktarıyorlar. Çalışmalarının temel amacının afet sonrası bölgede yaşayan afetzedelerin yardımına en hızlı şekilde ulaşılması olduğunun altını çizen araştırmacılar projenin çıkış noktasının 6 Şubat Maraş depreminde yaşananlar olduğunu belirtiyorlar. Afet bölgelerinde yaşanan bilgi kirliliğine dikkat çeken Nurettin Baş ve Dr. Öğr. Üyesi Önder Yakut uygulamanın temel prensibinin ihtiyacın kaynağı olan afetzedelerden doğrudan ve gerçek bilgilerin toplanması, bu bilgiler ışığında taleplerin alınması, temin edilmesi, kaynağına teslim edilmesi ve bu sürecin başından sonuna kadar koordine altına alınmasını sağlamak olduğunu ifade ediyorlar.
#Doğalafet #6Şubat #afetzede #deprem #yardım