Image 1

Konut ve kira fiyatlarındaki hızlı artış, toplumun gündeminden düşmeyen bir mesele. Antalya gibi uluslararası cazibe merkezlerinde, yabancıların konut talebinin bu yükselişe etkisi dikkat çekse de fiyatlardaki dalgalanmanın temelinde yüksek enflasyon, faiz oranlarındaki belirsizlikler, kur dalgalanmaları ve ekonomik büyümede yaşanan dengesizlikler gibi makroekonomik sorunların yattığı açıkça görülüyor. 22 Ocak 2025

Türkiye, yabancıların hem zorunlu hem de isteğe bağlı nedenlerle tercih ettiği önemli bir cazibe merkezi olmayı sürdürüyor. Çevre ülkelerdeki savaş ve çatışmalar nedeniyle mülteci, sığınmacı ya da göçmen statüsüyle gelen yabancıların yanı sıra Türkiye’nin sunduğu yaşam fırsatlarını değerlendirerek burada hayatını kurmak isteyenlerin sayısı da her geçen gün artıyor. TÜİK verilerine göre 2023 yılı sonunda 85 milyonu aşan nüfusuyla Türkiye, bu durumun barınma ihtiyacına yönelik baskısını giderek daha fazla hissediyor. İstanbul ve Antalya gibi cazibe merkezlerinde yabancıların konut taleplerinin artması, konut ve kira fiyatlarının yükselmesine neden olduğu düşünülüyor. Bu düşünce, yerel halkın yaşam koşullarını zorlaştırırken, yabancılara yönelik tepkileri de beraberinde getiriyor.

Sosyal Güvenlik Kurumu’nda Sosyal Güvenlik Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Akalın’ın , “Yabancıların Konut Talebi İle Artan Konut Ve Kira Fiyatları Arasındaki İlişkinin Sorgulanması: Antalya İli Örneği” konulu araştırmasına göre; Antalya, 2023 yılında yabancılara yapılan 12 bin 702 konut satışıyla bu alanda ilk sırada yer alıyor ve bu durum konut ve kira fiyatlarındaki artışların sebeplerini daha detaylı incelemeyi gerektiriyor. Artan fiyatlar, özellikle yerel halkın konuta erişimini zorlaştırıyor ve bu durum, sorunun arkasındaki gerçek nedenlerin ortaya çıkarılmasını zorunlu hale getiriyor.

Tablo 1: 2023’te en fazla ve en az konut satışı yapılan iller


Tablo 2: 2023’te yabancılara en fazla konut satışı yapılan iller

Giresun Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi’nde yayımlanan çalışmada kamuoyunda konut ve kira fiyatlarına ilişkin algının, ekonominin gerçeklerinden biraz ayrıştığı vurgulanıyor. Halk arasında son yıllarda yaşanan konut ve kira fiyatlarındaki artışın en önemli nedeni; sığınmacı, mülteci ve düzensiz göçmenlerin sebep olduğu konut piyasasındaki daralmalar şeklinde görülüyor. Temmuz 2022 itibariyle yabancı uyruklu kişilere, Türkiye'de ev kiralama yoluyla ikamet izni verilmesi uygulaması sonlandırılmış olsa da bu tarihe kadar oturma izni almak isteyen yabancıların oluşturduğu talep artışlarının bazı yerleşim yerlerindeki kira fiyatlarını yükselmesi fiyatlara ilişkin halk arasındaki bu algıyı güçlendiriyor. Sığınmacı, mülteci ve düzensiz göçmenlerin dışında konut ve kira fiyatlarının artmasının diğer unsurları ise son yıllardaki yüksek enflasyon ve ev sahiplerinin açgözlü tutumları olarak dile getiriliyor.

Konut ve kira fiyatlarındaki yükselişin, yerel halkın yaşam koşullarını daha da zorlaştırmasıyla birlikte toplumsal barışın tehlikeye girebileceği endişesi artıyor. Doç. Dr. Mehmet Akalın, etkin politikaların geliştirilmediği takdirde bu durumun yaşam maliyetlerini daha da artıracağını ve halkın üzerindeki baskıyı büyüteceğini belirtiyor. Araştırmada, konut sorununu anlamak ve çözüm yollarını belirlemek için doküman analizi ve fenomenoloji yöntemleri bir arada kullanılıyor. Doküman analizi ile, mevcut araştırmalardaki bulgular inceleniyor; fenomenoloji ile bu durumu birebir deneyimleyen kişilerin yaşanmış deneyimleri değerlendiriliyor. Her iki yöntem de araştırmanın güvenilirliğini ve elde edilen verilerin derinliğini artırıyor.

Çalışma, konut ve kira fiyatlarındaki artışın yabancı talepleriyle ne kadar bağlantılı olduğunu ve pandemi, inşaat maliyetleri gibi diğer ekonomik faktörlerin bu süreçteki etkisini anlamayı hedefliyor. Elde edilen bulgular, sorunun çözümüne yönelik somut adımlar atılması için politika yapıcılara yol gösteriyor.

Kaynak: Freepik

Çalışmaya göre, Antalya’da ulusal ve uluslararası sektör temsilcileri, yerel gayrimenkul ve inşaat şirketleri yöneticileri, gayrimenkul danışmanları ve emlak komisyoncuları, yabancıların konut talebinden memnun görünüyor. Ancak fiyat artışlarının nedeninin doğrudan yabancı talebine bağlanmaması gerektiği savunuluyor. Antalya’daki konut fiyat endeksinin, yabancılara konut satışı olmayan kentlerdeki fiyat artışlarıyla benzerlik göstermesi, bu görüşlerini destekliyor.

Yabancıya konut satışının 2022 yılından itibaren düşüş göstermesi, konut fiyatlarının gerçeklikten uzaklaştığını ortaya koyuyor. Bölgedeki yatırımcılar, konut fiyatlarını artık yatırım yapılabilir düzeyde görmüyor. Görüşülen kişiler, tersine göç sürecinin yaşanması halinde fiyatların düşebileceğini öngörüyor. Ancak 2023 yılı sonu itibariyle yabancı talebinde yüzde 50 oranındaki düşüşe rağmen bölgede konut ve kira fiyatları gerileme göstermiyor.

Vatandaşlık hakkı karşılığında gayrimenkul satın alan yabancıların sayısının düşünüldüğü kadar fazla olmadığı belirtiliyor. Türkiye pasaportunun vize kolaylığı açısından avantaj sağlamadığı, buna karşın Avrupa Birliği ülkelerinin vatandaşlık sunan gayrimenkul yatırımlarının daha cazip olduğu ifade ediliyor. 2023 yılı itibariyle Avrupa Birliği ülkelerinde yabancıya konut satış oranı yüzde 8-10 seviyelerindeyken, Türkiye’de bu oran yüzde 3’ün altına geriliyor.

Pandemiyle başlayan yüksek enflasyonist yaşam koşulları, Antalya’da yaşayanları ekonomik, fiziksel ve mental açıdan zorluyor. Yerel halk, sahip olduğu kaynakları başkalarıyla paylaşmak istemiyor. Azalan erişilebilir konut miktarı, bölge halkı üzerindeki gerilimi artırıyor ve bu durum toplumsal barışı olumsuz etkiliyor.

Sonuç olarak, konut ve kira fiyatlarındaki artışların tek sebebinin yabancı talebi olmadığı kamuoyuna doğru şekilde anlatılmadıkça, toplumsal huzurun korunması zor görünüyor. Yabancıların bölgeden uzaklaştırılmasının, turizme dayalı bölge ekonomisi üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği ifade ediliyor.

#konut #kira #ücret #yabancı

TikTok WhatsApp