Birçok toplumda insanlar, modern tıbbın sunduğu tedavi yöntemlerinin yanı sıra geleneksel tedavi yöntemlerine de başvuruyor. Bu yöntemler, daha çok ruh ve beden bütünlüğünü esas alıyor. Böylece halk arasında kabul gören inanışlar, halk hekimliğini geliştiriyor. Halk hekimleri, şifayı doğal ürünlerde arıyor ve son zamanlarda temizliğin ve berraklığın simgesi olarak kabul ettikleri anne sütünün faydalarından yararlanılıyor.
Gökçe Baydar,22.07.2024
Günümüzde alternatif tıp, geleneksel tedavi vb. adlandırmaların kullanıldığı halk hekimliği, geleneksel tıbbi uygulamalarla hastalıkları tedavi etmeyi amaçlıyor. Genellikle bitkisel, hayvansal ürünlerle tedavi uygulamalarında kullanılan ilaçlar halk arasında “kocakarı ilaçları” olarak adlandırılıyor. Bu isim, birçok toplumda kadınların geleneksel tıp ve sağlık uygulamalarında önemli bir rol oynamasından kaynaklanıyor. Kadının doğurganlığı, dünyaya yeni bir can getirmesi, çocuklarını emzirmesi ve büyütmesi toplumlar tarafından onun kutsal sayılmasını sağlıyor. Birçok toplumda olduğu gibi Türk toplumunda da kadın, kutsal olarak kabul ediliyor. Bu nedenle anne sütü, Türk halk hekimleri tarafından hastalıkları tedavi etmede doğal bir şifa kaynağı olarak görülüyor.
Giresun Üniversitesi’nden Öğr. Gör. İlker Avcıoğlu’na ait literatür taraması ile yapılan “Türk Halk Hekimliğinde Anne Sütü” adlı çalışmada, geçmişte anne sütü kullanılarak birçok tedavi yöntemi oluştuğu ve olumlu sonuçlar alındığı belirtiliyor.
Çalışmada tedavi için kullanılacak en etkili anne sütünün lohusa dönemi tamamlanmış kadınlardan elde edilen sütler olduğuna inanıldığı belirtiliyor. Birçok hastalığın tedavisinde anne sütü doğrudan kullanılırken; bazı hastalıklarda anne sütü, çeşitli besinlerle karıştırılarak uygulanıyor.
Yapılan çalışmada günümüzde, modern tıp çalışmaları ile anne sütünün faydaları kanıtlanmış olup sadece bebeklerin beslenmesinde değil aynı zamanda tedavi amaçlı kullanılabileceği de belirtiliyor. Anne sütü, çocuğun gelişimi için gerekli olan protein, yağ, laktoz, kalsiyum, magnezyum, fosfor, kükürt, demir ve A, C, D, B6, B12 vitaminleri gibi besin maddelerini içeriyor.
Korkut Ata Türkiyat Araştırmaları Dergisi’nde yayınlanan araştırmaya göre, 2014 yılında Rusya Bilimler Akademisi uzmanları tarafından yapılan bir çalışmada, anne sütü bileşenlerinin meme kanseri hücrelerinin büyümesini geciktirdiği tespit edildiği vurgulanıyor. Böylece anne sütünün bileşenleri, suni ortamlarda üretilerek ilaç yapımında da kullanılıyor.
Kaynak:İdeogram
Araştırmada Türklerin çok eskiden beri anne sütünün faydalarını bildiği ifade ediliyor. Süt, Türk kültüründe kutsal içecek olarak kabul ediliyor ve geçmiş tarihlerden günümüze kadar birçok hastalığın tedavisinde kullanılıyor. Anadolu’da anne sütü için ağız, ağuz, uvuz, anuh ve buna benzer adlandırmalar bulunuyor. Anne sütü, geçmişte olduğu gibi günümüzde de pek çok kişinin doktora gitmeden evvel bazı hastalıkların tedavisinde başvurduğu iyileştirici unsurlardan biri olarak biliniyor.
Öğr. Gör. İlker Avcıoğlu’nun çalışmasına göre, yetişkin hastalarda anne sütü göz ağrısı, kulak ağrısı ve yara tedavilerinde; çocuklarda ise bağışıklık güçlendirme, gaz ağrısı, öksürük ve yüksek ateş gibi durumlarda anne sütü kullanılarak tedavi sağlanıyor. Bu hastalıklarda anne sütünün kullanılması, anne sütünün aslında bir çeşit antibiyotik olarak görülerek kullanıldığını gösteriyor.
Son yıllarda yapılan çalışmalar, anne sütünün kanser başta olmak üzere çeşitli tamamlayıcı tedavilerde kullanılabileceğini gösteriyor. Ayrıca, Türk halk hekimliği uygulamalarının modern tıp çalışmalarına katkı sağlayabileceğini de ortaya koyuyor. Ancak, anne sütüyle yapılan tedavi uygulamalarında, gerçekçi olmayan ve etkisiz yöntemler de bulunabiliyor. Bu nedenle, bu tür tedavilerin doktora danışılmadan uygulanmaması önemli.