İklim değişikliğinin insan sağlığına etkileri, ortalama sıcaklığın artması ve buzulların erimesiyle sınırlı kalmıyor. İklim değişikliği; insan ve hayvan göçlerine, olumsuz hava olaylarına, su kaynaklı bulaşıcı hastalıkların ortaya çıkmasına ve yayılmasına sebep oluyor. Bu nedenle, iklim değişikliği ile mücadelede bütüncül ve çoklu disiplinler arası yaklaşımların benimsenmesi; insan, hayvan ve çevre sağlığının korunması için kritik öneme sahip.
Sadık Ahmet Buztaş-Merve Dilmeç,24.06.2024




Sağlık alanındaki araştırmalarla birçok hastalığın tedavisi için etkili yeni tedavi yöntemleri geliştirilirken, salgın hastalıklarla mücadelede de daha hızlı ve etkin çözümler üretiliyor. Ancak bir taraftan da daha önce pek sık rastlanmayan hastalıklar yaygınlaşıyor, covid salgınının ardından yeni salgın hastalıkların hızla yayılabileceği belirtiliyor. Nitekim son yıllarda yapılan araştırmalarda yeni salgın hastalıklarda artış görüldüğü belirtiliyor. Uzmanlar, bugüne kadar bilinen hastalıkların yüzde 60’ının ve yeni görülen hastalıkların yüzde 75’inin köken olarak hayvanlardan insanlara bulaşan (zoonotik) hastalıklara dayandığını kaydediyor.

Kocaeli Üniversitesi’nden Prof. Dr. Çiğdem Çağlayan, İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Doğanay Tolunay, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği’nden (HASUDER) Doç. Dr. Hediye Aslı Davas Erdemli, Bahçeşehir Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Melike Yavuz’un, Doğal Hayatı Koruma Vakfı’ndan (WWF- Turkey)’den Ahmet Emre Kütükçü’nün ve HEAL-Sağlık ve Çevre Birliği’nden Funda Gacal’ın birlikte yaptığı Tek Sağlık Bakış Açısıyla İklim Değişikliği ve Covid- 19 Pandemisi adlı araştırmaya göre, hayvan ticareti ve kaçakçılığı, Batı Nil Virüsü gibi daha önce Kuzey Yarımküre’de görülmeyen virüs çeşitlerinin ve salgın hastalıklarının yayılmasına yol açıyor. Çalışmada, yaban hayatı ticaretinin böylesi yoğun ve kontrolsüz yapıldığı bir coğrafyada COVID-19 virüsünün ortaya çıkmasının da tesadüf olmadığı belirtiyor.

Tek Sağlık yaklaşımıyla gerçekleştirilen çalışmada, yaşanılabilir bir dünya için hastalığa neden olan organizmalara ve iklim değişikliğine dikkat edilmesi gerektiği belirtiliyor. İklim değişikliği nedeniyle yükselen deniz seviyeleri, eriyen buzullar, aşırı hava olayları, sıcaklık dalgaları, kuraklık ve orman yangınları meydana geliyor. Meydana gelen bu olayların çevre koşullarına etki eden değişimi, hayvanlardan insanlara hastalık bulaşmasına neden oluyor. Öyle ki, iklim değişikliğinin 2030-2050 yılları arasında her yıl 250 bin ölüme neden olacağı tahmin ediliyor, bu ölümlerin 144 bininin virüs kaynaklı ishal ve sıtmadan, 95 bininin de çocuklarda yetersiz beslenmeden kaynaklı olacağı öngörülüyor.

Hayvan ticareti ve kaçakçılığı önlenmeli

İklim değişikliğinin doğal dengeye etkileri ebola ve kuduz gibi pek çok enfeksiyon hastalıklarının ortaya çıkmasını; ulaşım teknolojisindeki gelişmelerle insanların daha çok seyahat etmeleri de hızla yayılmasını tetikliyor. Birçok kişinin çevre kökenli bu virüslerden dolayı hastalandığını ya da hayatını kaybettiğini belirten uzmanlar, iklim krizinin etkileriyle birlikte zoonotik hastalıkların kontrolü ve önlenmesinin hem insan sağlığı hem de hayvan sağlığı için kritik bir öneme sahip olduğunu kaydediyor.

Yaban hayatı ticareti ve kaçakçılığı, dünyanın dördüncü büyük yasadışı pazarı olarak adlandırılıyor. Bulundukları kötü koşullar yüzünden mikrop (patojen) kapan hayvanlar, satış sonrasında götürüldükleri bölgelere hastalık yayıyor.

İnsan sağlığını korumak ve çevre sağlığını gözetmek için Tek Sağlık yaklaşımını uygulamak gerekiyor. “Tek sağlık" yaklaşımı; insan sağlığı, hayvan sağlığı ve çevre sağlığının birbiriyle bağlantılı olduğunu ve iklim değişikliğinin her üçünü de etkilediğini vurguluyor.

İklim değişikliği, gıda güvenliği, hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıklar ve çevreye yönelik diğer sağlık risklerini konu alan Tek Sağlık yaklaşımı insan, hayvan ve paylaşılan ortak yaşam alanlarının sağlığına odaklanıyor.

Biyolojik çeşitliliğin kaybı

Yayınlanan rapora göre, iklim değişikliği, habitatların yok olması, ekosistemlerin bozulması ve türlerin yok olma risklerini barındırıyor. Bünyesinde çeşitli mikropları bulunduran hayvan türlerinden birinin yok edilmesi, diğer türlerin çoğalmasını sağlayarak, doğal popülasyonlarını artırıyor. Bu durum hastalıkların yayılmasına neden oluyor. Bu yüzden hayvan popülasyonları içerisinde bulunan dengeye zarar vermek doğal olarak insanlara da zarar veriyor. Ayrıca, biyolojik çeşitliliğin azalması, gıda güvenliği ve beslenme kaynaklarının azalması (tarımsal gıdalar, deniz ürünleri vb) gibi sorunlara da yol açabiliyor.

Sağlık sektöründen öneriler

HEAL-Sağlık ve Çevre Birliği, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) ve Kocaeli Üniversitesiortaklığında Türk sağlık sektörünün iklim ve çevre politikalarına katılımını güçlendirmek için yapılan projede Tek Sağlık yaklaşımı kapsamında, hayvan ticaretinin yapılmasına izin verilmemesi, Sağlık Etki Değerlendirmesi (SED) yönteminin hayata geçirilmesi, madencilik gibi ekosistemleri bölen sektörlere yönelik kamu harcamalarının kaldırılması ve alternatif istihdam alanları yaratılması önerileri yer alıyor.


#iklimdeğişikliği #zonotikhastalıklar #ebola #kuduz #buzullarınerimesi #kuraklık #ormanyangınları #covid19