Üniversite öğrencileriyle yapılan bir araştırmaya göre spor yapan öğrenciler spor yapmayanlara göre öfkeyle başa çıkma konusunda daha başarılı. Çalışma ayrıca eğitimli ailelerin çocuklarının daha öfkeli olduğunu ortaya koyuyor. Diğer bir bulgu ise ailede şiddet, boşanma, vefat gibi durumların öfke düzeyini arttırdığı yönünde.
Sedef Subölen, 29 Temmuz 2024
Öfke, tehditlere karşı doğal ve içgüdüsel bir tepki. Kısa süreli ve orta şiddette olduğunda bireyin varlığını koruma, tanıtma, çevreye kabul ettirme, saygınlık kazandırma ve bu saygınlığı sürdürebilmesi açısından geliştirici ve yapıcı olabiliyor. Fakat bazen öfkenin dozu anormal düzeye ulaşabiliyor. Bu anormal artış kişinin kendisine ve çevresine zarar vermesine neden olabiliyor. Öfkenin zarar veren bir düzeye ulaşması öfke kontrolünde sorun olduğunu gösteriyor ve öfke kontrol bozukluğu olarak belirtiliyor.
Kocaeli Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi öğretim elemanlarından Hakan Akdeniz, Gülşah Sekban, Yunus Yurtsever ve Deniz Demirci’nin, spor yapan ve yapmayan öğrenciler arasındaki öfke düzeylerini saptamaya yönelik araştırmaları konuya dair dikkat çekici bulgular içeriyor. Muş Alparslan Üniversitesi Dergisi’nde yayınlanan çalışmaya göre üniversite öğrencilerinin öfkeyi ifade edebilmeleri ya da kontrol edebilmeleri, öfkenin ortaya çıkardığı enerjiyi olumlu yönde kullanabilmeleri hem kendileri hem de çevreleri açısından önemli.
Araştırmada öfkelerini kontrol ve ifade etme düzeylerine dair veri elde etmek amacıyla Kocaeli Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi öğrencileri ile Eğitim Bilimleri Fakültesi öğrencilerine anket uygulanıyor. Ankete katılan 300 öğrencinin 151’i (yüzde 50,3) erkek ve 149’u (yüzde 49,7) kadın. Katılımcıların 160’ı (yüzde 53,3) Spor Bilimleri Fakültesi ve 140’ı (yüzde 46,7) Eğitim Bilimleri Fakültesi öğrencilerinden oluşuyor.
Kaynak: ideogram
Araştırmaya katılan öğrencilerin demografik bilgileri arasında, yaş, cinsiyet, bölüm, anne ve baba eğitim seviyesi, kardeş sayısı, aile içi şiddetin varlığı gibi unsurlar inceleniyor.
Elde edilen bulgulara göre öğrencilerin cinsiyete göre öfke içe vurumu, öfke dışa vurumu, öfke kontrolü arasında anlamlı farklılıklar görülüyor. Erkek öğrencilerin bu üç unsura ilişkin oranları kadın öğrencilerden daha yüksek. Bu durum erkek öğrencilerin sürekli öfke duyma, öfkenin içe ve dışa vurulması konularında kadınlardan daha ileri boyutta tepkiler verdiğini gösteriyor.
Araştırma öfkenin içe ve dışa vurumu oranlarının eğitim bilimi öğrencilerinde spor bilimi öğrencilerinden daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Araştırmacılara göre spor bilimleri öğrencilerinin uygulamalı dersleri ve uğraştıkları spor branşları öfkelerini sahada atarak deşarj olmalarını sağlıyor.
Kaynak:freepik
Araştırmanın bir diğer bulgusuna göre aile içi şiddet öfke durumunu arttırıyor. Özellikle çocuklukta aile içi şiddete tanık olma ve şiddet mağduru olmak öfkeye sebep olan duyguların artmasına yol açıyor. Çatışmalı bir aile ortamı öfkenin içe ve dışa vurumu düzeylerini arttırarak kişinin sosyal hayatını olumsuz yönde etkiliyor.
Kaynak:Freepik
Çalışmada öğrencilerin annelerinin eğitim durumlarına bakıldığında, öfke içe vurumu ve öfke dışa vurumunda anlamlı farklar görülüyor. Anne eğitim seviyesi arttıkça öğrencilerin öfke içe vurumları ve öfkeyi dışa vurumlarında bir artış söz konusu. Araştırmacılar bunun eğitimleri yüksek olan annelerin çocuklarından beklentilerinin artması ve çocuklarına daha az zaman ayırmalarından kaynaklanabileceğini ifade ediyor.
Benzer şekilde babanın eğitim seviyesi arttıkça öğrencilerin öfke içe vurumlarında da bir artış söz konusu. Araştırmacılara göre babaların eğitim seviyeleri arttıkça çocukları ile daha fazla ilgilenemediklerinden dolayı öfke içe vurumlarında artış oluyor.
Kaynak:Freepik
Anne ve babanın vefatı ya da boşanması da sürekli öfke, öfkenin içe ve dışa durumunda önemli bir etken. Anne ve babası birlikte yaşayan öğrencilerin sürekli öfke, öfke içe vurumu ve öfke dışa vurumu düzeyleri daha aşağıda. Ayrıca anne babanın boşanma durumu öğrenciler üzerinde anne vefatı kadar önemli bir etken.
Araştırmada ulaşılan sonuçlar, aile içi şiddet, boşanma, vefat gibi durumların üniversite öğrencilerinin öfkelerini kontrol etmelerini zorlaştırdığını gösteriyor. Ayrıca anne ve babanın yüksek eğitime sahip olması çocuklarına dair beklentilerini arttırdığı için öğrencilerde daha yüksek öfkeye neden oluyor. Bu sonuçlar hem eğitim bilimleri hem spor bilimleri öğrencilerinde ortak görülüyor. Bununla birlikte spor bilimleri öğrencileri günlük hayatlarında aldıkları uygulamalı dersler ve kendi branşlarında fiziksel aktiviteye yoğunlaştıkları için öfkelerini daha iyi kontrol ediyor. Sonuç olarak sürekli olarak sporla uğraşmanın öfke üzerinde iyileştirici bir etkisi olduğu kaydediliyor.