Image 1

Petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar, ekonomik büyümeyi etkileyen önemli bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Petrol ihraç eden ülkeler bu artışlardan fayda sağlarken, ithalatçı ülkeler ise maliyet artışları ve enflasyon gibi olumsuz etkilerle karşı karşıya kalıyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde dışa bağımlılığın yüksek olması, bu etkileri daha da derinleştiriyor. 13 Ocak 2025

Bir ülkede üretilen mal ve hizmet miktarındaki artış, ekonomik büyümeyi ifade ediyor ve bu büyüme Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) ile ölçülüyor. GSYH'deki pozitif değişiklikler ekonomik büyüme olarak kabul edilirken, negatif değişiklikler ise daralma olarak tanımlanıyor. Gelişmekte olan ülkeler bu büyümeyi ana hedef olarak belirlerken, gelişmiş ülkeler daha kapsamlı bir kavram olan ekonomik kalkınmayı hedefliyor. Kalkınma, sadece büyümeyi değil aynı zamanda gelir adaletsizliği, işsizlik ve sosyal kurumların modernleşmesini de kapsıyor. Bu fark, ekonomik büyümenin ötesinde toplumsal ve kültürel gelişmeyi amaçlayan bir vizyonu işaret ediyor.

Türkiye, enerji konusunda %71 oranında, ham petrolde ise %92 seviyelerinde dışa bağımlı bulunuyor. Bu durum, petrol fiyatlarındaki dalgalanmaların Türkiye ekonomisi üzerindeki etkilerini daha belirgin hale getiriyor. Petrol ihraç eden ülkeler, fiyat artışlarıyla gelirlerini artırırken ekonomik büyüme ve yatırımlarını hızlandırabiliyor. Ancak Türkiye gibi ithalatçı ülkeler, enerji maliyetlerinin yükselmesi ve enflasyon gibi zorluklarla mücadele etmek zorunda kalıyor. Gelişmekte olan ülkeler, dışa bağımlılıkları nedeniyle bu durumdan daha fazla etkileniyor ve ekonomik dengelerinde derin sorunlar yaşayabiliyor.

Kaynak: Freepik

Giresun Üniversitesi Şebinkarahisar Meslek Yüksekokulu’ndan Öğr. Gör. Dr. Necati Altemur, “Petrol Fiyatları ve Makroekonomik Değişkenler Arasındaki İlişki: Türkiye Örneği” adlı çalışmasında, Ocak 1995 ile Şubat 2023 arasındaki 28 yıllık dönemde petrol fiyatları, enflasyon ve döviz kuru arasındaki olası eş bütünleşme ilişkisini (ekonomi ve istatistik alanlarında zaman serileri arasında uzun vadeli bir denge ilişkisi olup olmadığını analiz etmek için kullanılan bir kavram) inceliyor. Araştırmada, petrol fiyatlarını temsilen Avrupa Brent Petrol Spot FOB (varil başına USD) fiyatı, enflasyon göstergesi olarak Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ve döviz kuru olarak ABD Doları (USD) / Türk Lirası (TRY) kullanılıyor.

Eş bütünleşme ilişkisini test etmek amacıyla, zaman serisi analizlerinde yapısal kırılmalar (belirli bir dönemde meydana gelen önemli değişiklikler) dikkate alınarak, Hatemi-J (İki değişken arasındaki ilişkiyi incelerken, bu ilişkinin nedenselliğini bulmaya yarar) ve Maki (Bir zaman serisinde "yapısal kırılmalar" olup olmadığını bulmaya yarar) testleri kullanılıyor.

Öğr. Gör. Dr. Necati Altemur’un çalışmasında petrol fiyatları, enflasyon ve döviz kuru arasında uzun vadede anlamlı bir eş bütünleşme ilişkisi bulunuyor. Türkiye'nin enerji talebinde dışa bağımlılığının yüksek olduğu ve petrol fiyatlarındaki dalgalanmaların ekonomi üzerinde olumsuz etkiler yarattığı görülüyor. Bu durum, petrol fiyatlarındaki artışların enflasyonda ve döviz kurunda yükselişlere yol açtığını gösteriyor. Ayrıca, petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar, Türkiye gibi petrol ithalatçısı ülkelerde üretim maliyetlerini artırıyor, gelirleri azaltıyor ve bütçe açıklarını büyütüyor.Yapısal kırılma testleri ile yapılan analizde, 1994, 2001, 2013 ve Covid-19 krizlerinin Türkiye ekonomisi üzerindeki uzun dönemli etkileri belirginleşiyor. Bu ilişkilerin ortaya konması, ekonomik istikrarı sağlamak ve etkili politika tedbirleri almak açısından önemli bir katkı sağlıyor. Türkiye'nin enerjideki dışa bağımlılığını azaltma yönündeki çabaların hızlandırılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapılması, bu tür ekonomik dalgalanmalara karşı direnç kazandırıyor.

Kaynak: Freepik

Malatya Turgut Özal Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Dergisinde yayınlanan makalede, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltmak için önemli adımlar atması gerektiği vurgulanıyor. Çalışmada, literatürdeki diğer kaynaklarda Türkiye'nin enerji ihtiyacını karşılamak için alternatif kaynaklara yönelmesi gerektiğinin ortaya konulduğu belirtiliyor. Özellikle güneş ve rüzgâr enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımların, çevre kirliliğini azaltırken aynı zamanda dışa bağımlılığı da düşürdüğü ifade ediliyor.

Bir diğer çözüm önerisi olarak, nakliye ve taşımacılıkta petrol tüketiminin fazla olduğu kara taşımacılığı yerine deniz yolu ve tren kullanımının artırılması gerektiği vurgulanıyor. Bu değişiklik, enerji kaynaklarının daha verimli kullanılmasını sağlayarak ekonomik büyümeye katkı sunabiliyor.

Çalışmanın araştırmalara en büyük katkısı ise hesaplanan kırılma dönemleri ve incelenen dönemin derinlemesine analizi oluyor. Gelecek çalışmalarda, daha geniş bir dönem ve farklı değişkenlerin eklenmesiyle değişkenler arasındaki ilişkinin daha net bir şekilde ortaya konulabileceği ifade ediliyor. Bu tür analizlerin, enerji politikalarının belirlenmesinde önemli bir rol oynayabileceği belirtiliyor.

#petrol #ekonomi #enerji