Algoritma geliştirme ve problem çözme becerilerini kazandıran kodlama, bilişim teknolojilerinin gelişmesiyle hayatımızda vazgeçilmez bir hale geliyor. Eğitim müfredatlarında da ders olarak yer almaya başlayan kodlama, öğrencilerin günlük hayatta karşılaştıkları problemleri çözme, kendilerini ifade etme ve üretkenlik gibi birçok beceriyi destekliyor. Merve Dilmeç, 12 Ağustos 2024
İnsanların, bilgisayarları ve diğer dijital teknolojileri kullanarak bilgiye erişme (bilgi-işlemsel) becerilerine sahip olması, güncel teknolojik gelişmelere ulaşmalarını kolaylaştırıyor. Bilgi-işlemsel beceriler, kodlama ve programlama kavramları eğitim programları içerisinde de çok fazla karşımıza çıkıyor. Eğitim-öğretim müfredatının güncellenmesiyle artık kodlama ile ilgili dersler de müfredatta yerini alıyor.
Müfredatlarda kodlama, algoritma, ya da programlama gibi kavramlar birbirleri yerine kullanılıyor. Kodlama, bilgisayarlara ve diğer dijital cihazlara belirli görevleri geliştirmeleri için talimatlar vermek amacıyla yazılan programlama dillerini kullanma süreci olarak ve yazılım ile uygulamaların oluşturulması için yazılan kod olarak tanımlanıyor. Ülkemizde öğrenciler kodlama dersleri ile ilk defa ortaokulda Bilişim Teknolojileri ve Yazılım derslerinde karşılaşıyor ve bu süreç programlamayı kolaylaştırmak için blok kodlama (görsel programlama yöntemi) uygulamaları ile gerçekleşiyor.
Giresun Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden Doç. Dr. Mustafa Serkan Abdüsselam ile Prof. Dr. Mustafa Uzoğlu’na ait “Ortaokul Öğrencilerinin Kodlamaya Karşı Tutumlarının Farklı Değişkenlere Göre Araştırılması” adlı çalışmada, kodlamanın yazmanın bir uzantısı olarak görüldüğü, çocukların kodlama becerisi ile öğrencilik ve iş yaşamlarında etkileşimli uygulamalar geliştirebildiği ve proje tasarlama süreçlerine katkı sağladıkları belirtiliyor. Ancak kodlama öğrenme alanında başarılı olmak zaman gerektiriyor. Çalışmada, karmaşık ve zorlu bir sürece sahip olan kodlama eğitimi sırasında öğrencilerin sabırlı ve azimli olmaları gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca, ortaokul öğrencilerinin cinsiyeti, kişisel bilgisayara sahip olma durumu, bilgisayar kullanma süresi, bilişim teknolojileri ve yazılım dersine kayıtlı olma durumu gibi faktörlere göre çocukların tutumları inceleniyor.
Öğrencilerin tutumları incelenirken araştırmacılar tarafından daha önce geliştirilen kodlamaya yönelik tutum ölçeği kullanılıyor. Kodlama tutum ölçeği ile öğrencilerin kodlamaya karşı ilgileri ve motivasyonları ölçülüyor. Ölçek ile öğrencilerin kodlama derslerine, etkinliklerine ve projelerine karşı ne kadar olumlu veya olumsuz hissettikleri belirleniyor. Doç. Dr. Mustafa Serkan Abdüsselam ile Prof. Dr. Mustafa Uzoğlu çalışmada tarama modelini kullanıyor. Araştırmacılar, tarama modeli ile bir durumu bir bütün olarak tanımlamayı ve açıklamayı amaçlıyor. Bu noktada belli standartların değerlendirilmesi yapılıyor ve olayların birbiriyle olan ilişkisi inceleniyor.
Öğrencilerin kodlamaya yönelik öğrencilerin tutumlarının (alışkanlık, eğilim ve görüş gibi faktörler) bilinmesi ya da açığa çıkarılması çocukların ilgi alanlarının ortaya çıkmasını sağlıyor. Bu sayede çocuklar, mesleki yönelimlerinin farkına varıyor. Uluslararası Türk Eğitim Bilimleri Dergisi’nde yayınlanan çalışmada, ortaokul öğrencilerinin kodlamaya yönelik tutumlarının cinsiyetleri açısından farklılık gösterdiği, erkek öğrencilerin tutumlarının kızlara göre daha yüksek olduğu tespit ediliyor.
Ortaokul öğrencilerinin Bilişim Teknolojileri ve Yazılım dersine kayıt durumlarına göre, öğrencilerin bu ders kapsamında öğrendikleri kodlamaya yönelik tutumları, dersi almadan önce, alırken ya da aldıktan sonraki durumlarına göre farklılaşıyor. Kodlamada blok tabanlı programların kullanılması sayesinde öğrenme süreci kolaylaşıyor ve bu da öğrencilerin derse yönelik tutumlarını olumlu etkiliyor.
Kodlamaya yönelik tutumların ders almamış öğrenciler açısından alanlara göre düşük olması beklenirken yapılan çalışmada öğrenciler arasında bir farklılık görülmüyor. Bu durum, son yıllarda öğrencilerin kodlama kavramı ile çokça karşılaşması ve bu süreçte kodlamaya yönelik bilinçlenmeleri ile açıklanıyor.
Çalışmada kişisel bilgisayara sahip olma süresi arttıkça teknolojiye yönelik tutumun olumlu etkilendiği ve küçük yaşlarda bilinçli bilgisayar kullanımının desteklenmesi gerektiği ifade ediliyor. Ailelere ve öğretmenlere ise cinsiyet farklılığı gözetmeden öğrencileri bilgisayar almaya teşvik etmeleri öneriliyor. Teknolojinin gelişimi ve eğitim politikalarının değişimi göz önünde bulundurularak öğrencileri kodlamaya yönelik tutumlarının güncellenmesi öneriliyor.
Kaynak:Canva
Eğitim müfredatına yeni eklenen “ Robotik Kodlama Dersi Öğretim Programı ”, öğrencilerin öğretmenleri ve ders materyalleri aracılığıyla algoritma geliştirme, problem çözme ve yaratıcı düşünme becerilerini kazanmalarını hedefliyor. Çocukların sürece aktif olarak katıldığı, yaparak ve yaşayarak öğrendiği, geliştirdiği örnek uygulamalar üzerinden gerçek yaşama aktarılma anlayışı esas alınıyor ve teori ile uygulamanın bir arada işlenmesi planlanıyor.
Eğitim ve öğretim sürecinin, kodlama aracılığıyla araştırma, sorgulama, proje, işbirliği ve probleme dayalı öğrenme gibi yöntemlerle yürütülmesi öngörülüyor. Derslerde öğrencilerin günlük hayatta karşılaşılan sorunların çözümüne ilişkin kodlama uygulamaları geliştirmelerinin önemli olduğu vurgulanıyor. Ayrıca program ile öğrencilerin kendilerini ifade etme, birlikte çalışma, iletişim kurma, üretkenlik ve lider olma gibi becerileri kazanmaları hedefleniyor. Öğretmenlerin bu süreçte, her öğrencinin fikrinin önemli olduğunu göz önünde bulundurarak, öğrencileri sınırlamadan çalışmalarını yönlendirmeleri gerekiyor.