Türk milletinin tarihinde yeni bir sayfanın açıldığı gün olarak tarihe geçti 29 Ekim 1923. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Cumhuriyet’in ilanı, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunun güçlü bir ifadesiydi. Bu tarih sadece bir yönetim biçiminin değişimi değil, aynı zamanda modernleşme rüzgârının da başlangıcını müjdeliyordu. Eda Acar Sinanoğlu, 29 Ekim 2024

Cumhuriyet, toplumun her kesiminde yenilik arzusunu körüklüyor, Batı ile entegrasyon (uyum) hedefine doğru hızla ilerliyordu. Cumhuriyet’in getirdiği yenilikler, yalnızca siyasi alanda değil, sosyal ve kültürel yaşamda da büyük değişiklikler yaratıyordu. Eğitimde yapılan reformlar, kadınların toplumdaki yerinin güçlenmesi, modern giyimin ve yaşam tarzının benimsenmesi gibi birçok alanda köklü dönüşümler yaşanıyordu. Bu dönüşümün en çarpıcı yansımalarından biri de Cumhuriyet Balolarıydı.


Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyet Balosu'nda

Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü’nde yüksek lisans yapan araştırmacı Seval Kasımoğlu’nun “Cumhuriyet Dönemi Baloları (1923-1938)” isimli yüksek lisans tezine göre, ilk Cumhuriyet Balosu, 29 Ekim 1925’te, Cumhuriyet’in ilanının ikinci yılını kutlamak amacıyla düzenlendi. Ankara Palas’ın kapıları aralandığında, balo salonu adeta bir masal diyarına dönüşmüştü. Işıltılı avizeler, salonun tavanından süzülen parıltılarla dolup taşıyor, her köşeyi aydınlatıyordu. Ancak, bu geceye dair bir gerginlik de vardı; birçok kişi, Batılı eğlence biçimine ilk defa adım atmanın heyecanını yaşıyordu. Toplum, yeniliklerin getirdiği değişimle başa çıkma çabasındaydı. İlk düzenlenen balolarda yaşanan çekingenlik, zamanla ülke genelinde yayılan heyecanla yer değiştirdi; insanlar, modern yaşamın bir parçası olmanın coşkusunu hissetmeye başladı.


Yunanistan Başbakanı Venizelos Cumhuriyet Balosu'nda

Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşiv belgeleri, 1928 ile 1938 arasında yayınlanan gazeteler, âdâb-ı muâşeret kitapları, dergiler ve mezatlardan satın alınan efemeraların (koleksiyon) incendiği ve literatür tarama yöntemi kullanılan çalışmaya göre, Cumhuriyet Baloları’nda genç diplomatlar ve devlet adamları eşleriyle birlikte ihtişamla süslenmiş salonun ortasında bir araya gelirlerdi. Cumhuriyet’in zaferi, sadece konuşmalarla değil, görkemiyle de kutlanıyordu. Herkes, davetiyenin ne kadar değerli olduğunu biliyordu; balolara katılmak, sosyal hayatta artık bir statü sembolüydü. Tanıdıklar vasıtasıyla veya telgraf göndererek davetiye kapma çabaları, bir heyecan yaratıyordu. Bu balolar, yalnızca eğlence değil, Cumhuriyet’in simgelerinden biri haline gelmişti.


Ankara Palas'ın Balo Salonu

1933’te, Cumhuriyet’in onuncu yılı dolayısıyla düzenlenen balo, tüm ihtişamıyla hafızalara kazındı. Salonda, yabancı diplomatlar ve devlet adamları arasında, Sovyetler Birliği’nden gelen Mareşal Budyonny ve Savunma Komiseri Voroşilov, Türk liderlerle birlikte dans ediyordu. Zeybek ve kazaska dansları, dostluk mesajları veriyor; sahnedeki herkesin yüzünde gülümseme yaratıyordu. Bu balo, Türkiye’nin uluslararası arenada parlayan yeni yüzünü tanıtmanın en güzel yoluydu. Yabancı konuklar, Türkiye’nin modern yüzüyle tanışıyor ve bu ihtişamın bir parçası olmanın heyecanını yaşıyordu.


Rusya'nın Ankara Büyükelçiliği'nden Cumhuriyet Bayramı kutlaması

Zaman geçtikçe, baloların arka planında karanlık gölgeler belirmeye başladı. 1940’lı yıllarda, lüks yaşam ve gösterişli etkinlikler, halkın ekonomik sıkıntılarıyla çelişmeye başladı. Kadınların sürekli yeni kıyafetler diktirmesi, etkinliklerde harcanan büyük bütçeler ve gösterişli kutlamalar, ekonomik zorluk içinde olan toplumda hoşnutsuzluk yarattı. Bu tür gösterişli etkinliklere katılma isteği, birçok insan için sorgulanmaya başlandı. Ayrıca, baloların sadece üst sınıfa hitap etmesi, geniş kitleler arasında bir yabancılaşma hissi doğurdu.


Celal Bayar ve balo kıyafetli kadınlar bir baloda

Seval Kasımoğlu’nun yüksek lisans tezine göre, 1946’da çok partili hayata geçişle birlikte Cumhuriyet Baloları eski parlaklığını yitirmeye başladı. 1950’lere gelindiğinde ise bu gelenek tamamen sona erdi. Işıltılı Cumhuriyet Baloları’nın yerini sadece basit kutlamalar aldı. Bu, bir dönemin de sona erdiğinin göstergesiydi.


29 Ekim 1953 Cumhuriyet Balosu Davetiyesi

Bugün ise Cumhuriyet Baloları, geçmişin ihtişamını, Cumhuriyet’in ruhunu ve modernleşme arzusunu yansıtan önemli hatıralar olarak hafızalarda yer alıyor. Her bir balo, yeni bir dönemin kapılarını aralayarak geçmişle bugünü bağlayan ışıltılı bir köprü oluşturuyor. Bu ışıltılı anılar, sadece geçmişin bir yansıması değil, aynı zamanda geleceğe dair umut dolu bir perspektifin simgesi olarak da öne çıkıyor.




#cumhuriyet #balo #Atatürk