Denizler, coğrafi özellikler ve deniz altındaki değişiklikler nedeniyle farklılıklar gösteriyor. İnsan müdahalesi, iklim değişikliği ve kıyı bölgeleriyle ilgili sorunlar denizdeki biyolojik çeşitliliği tehdit ediyor. Bu sebeple birçok ülke, bu tehditleri azaltmak ve biyolojik çeşitliliği korumak için Deniz ve Kıyı Koruma Alanları (DKA) oluşturuyor. Türkiye’nin de geleceğe sağlıklı ekosistemler bırakabilmek için koruma alanlarını artırmak gerekiyor.
Merve Dilmeç, 2 Eylül 2024
Giresun Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü’nde Doktora Öğrencisi Ertan Karahanlı’ya ait “Türkiye Denizlerinde Önerilen Açık Deniz Koruma Alanları” adlı çalışmada deniz koruma alanları, doğayı ve ilişkili ekosistem hizmetlerini, kültürel değerleri uzun vadede korumak amacıyla coğrafi sınırları belirli, tanınmış, adanmışlık içeren ve yasal ya da diğer etkin yöntemlerle yönetilen alanlar olarak tanımlanıyor. Literatür taraması yöntemiyle yapılan araştırmada, deniz koruma alanlarının dünya genelinde uygulamasının sağladığı faydalar ortaya konuluyor. Balıkçılığı ve diğer insan faaliyetlerini sınırlayan bu alanlar, doğal habitatları ve popülasyonları koruyarak balıkçılığın verimini ve sürdürülebilirliğini artırıyor.
Deniz koruma alanları, biyolojik çeşitliliği koruyarak ve sağlıklı balık stoklarını destekleyerek deniz ekosistemine katkı sağlıyor. Bu korunaklı bölgeler, doğal yaşamın korunmasına yardımcı olmanın yanı sıra, sosyal kullanımlar için de önemli hale geliyor. Ayrıca iklim değişikliği etkilerine karşı direnci güçlendirerek okyanus ve ekosistem işleyişini destekliyor.
Deniz koruma alanları, okyanus ve denizlerdeki canlıların çeşitli tehditlerle karşı karşıya kaldıklarında yaşamlarını sürdürebilmeleri için oluşturulan alanları kapsıyor. Bu tehditler arasında aşırı avlanma, su kirliliği, deniz çöpleri ve küresel iklim değişikliği gibi etmenler bulunuyor. Bu olumsuz durumlar, denizdeki canlıları ciddi şekilde etkileyerek ekosistemlerin sağlığını bozuyor. Acta Aquatica Turcica Dergisi’nde yayınlanan çalışmaya göre, deniz koruma alanları ile kritik ekolojik sistemleri korumak, ekosistemlerin sürdürülebilirliğine yardımcı olmak, biyolojik çeşitliliği muhafaza etmek amaçlanıyor.
Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi ile dünya çapındaki denizel alanların en az %10’nun 2030 yılına kadar etkin bir şekilde korunması için küresel hedefler belirlenerek önceden yapılan çalışmalar güçlendiriliyor. Dolayısıyla deniz koruma alanları, bilimsel temelli bir yaklaşımla uygulandığında etkili oluyor. Ancak tüm biyolojik çeşitliliği korumak için sadece yönetim yaklaşımı olarak kabul edilmemesi gerekiyor. Ayrıca, yapılan çalışmada deniz koruma alanlarının okyanus ve denizlerin biyolojik çeşitliliğini korumak için en iyi araç olduğu tespit ediliyor. Herhangi bir korunaklı alandan elde dilen faydaların koruma seviyesine, yönetim etkinliğine, koruma altındaki alanın büyüklüğüne ve korumanın uygulandığı sürenin uzunluğuna bağlı olarak değişiyor.
Deniz koruma alanlarının oluşturulmasında üç aşama bulunuyor: hazırlık, öncü ve kendine yeterlik. Hazırlık aşamasında, deniz koruma alanlarının (DKA) belirlenmesi, oluşturulması veya ilan edilmesi süreci gerçekleştiriliyor ve bu süreçler güçlü paydaş katılımıyla yürütülüyor. Öncü aşamada, DKA aktif hale gelerek yönetim ve kontrol faaliyetleri kuruluyor, paydaşlarla ilişkiler güçlendiriliyor ve ekosistem farklılıkları izleniyor. Kendine yeterlik aşamasındaise, DKA'nın hedeflerine ulaşıldığı, sosyal, kültürel ve ekonomik faydaların sağlandığı ve başarının garanti altına alındığı görülüyor. Deniz koruma alanları, ulusal ve uluslararası düzeyde değerli ekosistemlere ve nadir türlere ev sahipliği yapıyor. Ayrıca, Doktora Öğrencisi Ertan Karahanlı, çalışmasında Türkiye’de Karadeniz, Marmara, Akdeniz ve Doğu Akdeniz bölgeleri için önerilen deniz koruma alanlarını sunuyor.
Kaynak: Türkiye Denizlerinde Önerilen Açık Deniz Koruma Alanları,Ertan Karahanlı, 2024
Çalışmada deniz alanlarının korunması için her bölgenin kendine özgü özelliklerine göre özel plan ve stratejilerin geliştirilmesi gerektiği belirtiliyor. Ayrıca gelecek kuşaklara temiz deniz ürünleri ve kıyısal bölgeler bırakmak için toplum olarak çaba gösterilmesi gerekiyor. Böylece kıyısal ve açık deniz koruma alanları ilan edilerek insanlara sürdürülebilir balıkçılık teşvik ediliyor ve deniz kirliliği önleniyor.
#iklim #deniz #ekosistem