Dünya genelinde büyük bir halk sağlığı tehlikesi olan kumar bağımlılığı psikolojik sorunlara ve işlevsellik kaybına yol açıyor. Araştırmalar, kumar bağımlılığının tedavisinde bilinçli farkındalık düşünce sisteminin etkili olduğunu gösteriyor. Bilinçli farkındalık, kişinin çevresindeki ve iç dünyasındaki olaylara önyargısız ve kabullenici bir şekilde odaklanmasını sağlayarak, kumar bağımlılığının tedavisinde önemli bir rol oynuyor.
2 Aralık 2024
Teknolojik gelişmelerle birlikte kumar artık sadece fiziksel mekanlarda değil, internet üzerinden de oynanabiliyor ve akıllı telefonlarla her an ulaşılabilir hale geliyor. Örneğin piyango, tombala, loto gibi basit oyunların yanı sıra sanal kumar, spor bahisleri ve gazino oyunları gibi çok daha gelişmiş ve dijitalleşmiş türler ortaya çıkıyor. Kumar, bireyin kendini kontrol etme kapasitesini zayıflatıyor; hayatında iş, aile, akademik ve sosyal alanlarda sorunlara yol açıyor ve bağımlılığın şiddetlenmesine neden oluyor. Bu nedenle kumar bağımlılığında bilinçli farkındalığın etkisi oldukça önem taşıyor.
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Mehtap Kızılkaya ve Yüksek Lisans Öğrencisi Kübra Yılmaz’ın literatür taraması yöntemini kullandıkları “Kumar Bağımlılığında Bilinçli Farkındalığın Etkisi” isimli derleme çalışma, hem bilinçli farkındalığın etkisine dikkat çekiyor hem de ruh sağlığı profesyonelleri tarafından yapılacak çalışmalara katkıda bulunuyor. Konuyla ilgili yapılan farklı çalışmalarda kumar bağımlılığı, kişinin zamanının büyük kısmını kumar oynamaya ayırmasına, kumar oynama davranışını kontrol edememesine,psikolojik sorunlara ve işlevsellikte azalmaya yol açan bir bozukluk olarak tanımlanıyor.
Kaynak: Dr. Öğr. Üyesi Mehtap Kızılkayave Yüksek Lisans Öğrencisi Kübra Yılmaz’ın “Kumar Bağımlılığında Bilinçli Farkındalığın Etkisi” isimli derleme çalışması.
Dr. Öğr. Üyesi Mehtap Kızılkaya ve Yüksek Lisans Öğrencisi Kübra Yılmaz’ın çalışmasında yer verilen araştırmalarda kumar bağımlılığının risk faktörleri arasında erkek cinsiyet, genç yaş, düşük sosyoekonomik durum, erken yaşta kumar aktivitelerinin başlaması ve psikiyatrik hastalıkların yer aldığı belirtiliyor. Ayrıca, kumar veya madde bağımlısı aile üyelerinin varlığı ve olumsuz çocukluk yaşantıları da bağımlılık riskini artıran etkenler arasında sayılıyor.
Hemşirelik Bilimi Dergisi’nde yayımlanan derleme makaleye göre ekonomik sorunlar, düşük eğitim seviyeleri ve uzun yıllar süren sömürü gibi faktörler Porto Riko, Yeni Zelanda ve KKTC gibi ülkelerde kumar oynama oranlarının dünya genelindeki ortalamanın (yüzde 0,2 ile yüzde 5 arasında) çok üzerine çıkmasına neden oluyor.
Kumar bağımlılığı önemli psikososyal, fiziksel ve ekonomik sonuçlar doğuruyor. Özellikle yaşanan ekonomik güçlükler, bağımlı bireyin kişilerarası ilişkilerini olumsuz yönde etkiliyor. Bu da suçluluk duygusunun artmasına ve daha yoğun stres, kişilerarası çatışmalar, sosyal izolasyon gibi ruhsal sorunlara yol açabiliyor. Kumar bağımlılığı, aynı zamanda dürtü kontrolü, duygudurum bozuklukları ve anksiyete gibi problemlerle de ilişkilendiriliyor.
Konuyla ilgili yapılan araştırmalar, kumar bağımlılığı olan bireylerin, bağımlılığı olmayanlara göre 15 kat daha fazla intihar riski taşıdığını ortaya koyuyor. Ayrıca, bu bireylerin düzenli egzersiz yapma oranlarının düşük olduğu ve daha sağlıksız beslenme alışkanlıklarına sahip oldukları vurgulanıyor.
Kaynak: Pixabay
Kumar bağımlılığının tedavisi, üç aşamalı bir süreçten oluşuyor. İlk aşama, yoksunluk belirtilerinin (anksiyete, sinirlilik, duygusal dengesizlik) hafifletilmesi için ilaç kullanımıyla arınma sağlanıyor. İkinci aşama, bağımlılık davranışının yerine sağlıklı alışkanlıklar kazandırılmasına yönelik ilaç ve davranışsal tedavilerle nüksün önlenmesini amaçlıyor. Son aşamada ise bağımlılıkla ilgili davranışlardan uzak kalma hedefleniyor
Kumar bağımlılığının tedavisinde en etkili yöntemlerden biri ise psikoterapi. Bilişsel-davranışçı terapi, bireylerin olumsuz düşüncelerini işlevsel düşüncelerle değiştirmeyi, relaps (geçmişte yakalanılan bir rahatsızlıktan tekrar etkilenilmesi) önleme teknikleri ise riskli durumları saptayıp önlemler almayı hedefliyor.
Kumar bağımlılığı tedavisinde bilinçli farkındalık uygulamaları da önemli bir rol oynuyor. Dürtüsellik ve kaygıyı azaltmak için kullanılan bu yöntem, kişilerin anın farkında olmalarını sağlayarak, kumar oynamayı tetikleyen düşünceleri kontrol etmelerine yardımcı oluyor. Ayrıca bu yöntem, kişinin kendine nazik bir tutum sergilemesini, stresle başa çıkmasını ve kişisel ilişkilerini iyileştirmesini sağlıyor.
Kaynak: Pixabay
Kumar bağımlılığını önlemek için ise çocuklar ve ergenlere yönelik okul temelli eğitim programlarına öncelik veriliyor. Bu programlar, aileleri ve öğretmenleri de kapsayarak daha geniş bir etki yaratmayı amaçlıyor. Türkiye’de, kumar bağımlılığıyla mücadelede birçok kurum aktif bir şekilde rol alıyor. Millî Eğitim Bakanlığı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Yeşilay, bu alanda önemli faaliyetler yürütüyor. Yeşilay, bağımlılıkla mücadele kapsamında Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM) aracılığıyla, motivasyon sağlama, relapsı (geçmişte yakalanılan bir rahatsızlıktan tekrar etkilenilmesi) önleme ve bağımlılıkla ilgili ruhsal sorunlarla baş etme gibi konularda danışmanlık hizmeti veriyor.
#kumar #bağımlılık #bilinç #tedavi