Eğitim yapıları, çocukların neredeyse günün büyük bir kısmını içerisinde geçirdikleri mekânlar. Bu nedenle eğitim yapılarının biçimsel özellikleri dikkate değer bir konu. Çocukların aile dışında hayata katıldıkları ilk ortam olması açısından özellikle okul öncesi eğitim yapılarının biçimsel özelliklerinin çocukları nasıl etkileyebileceği oldukça önemli.
Ayşe Balcı Toplu, 30 Eylül 2024
Son yıllarda okul öncesi eğitime katılma oranı giderek artıyor. Anne babanın çalışması ve çocukların daha iyi eğitim alarak gelişebilmeleri için tercih edilen kreş ve anaokulu gibi eğitim kurumları, bu yapılar üzerine düşünmeyi gerektiriyor. Çocukların zamanlarının çoğunu geçirdikleri bu yapıların biçimsel özelliklerinin çocukları etkileyip etkilemediği önemli bir tartışma konusu.
Kocaeli Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi’nden yüksek lisans öğrencisi Hümeyra Bakal ve Doç. Dr. Didem Erten Bilgiç tarafından hazırlanan “Eğitim Yapıları İç Mekân Tasarımı ve Bilişsel Gelişim İlişkisi” adlı çalışmada, eğitim yapılarının iç mekân tasarımının okul öncesi çocukların bilişsel gelişimine olan katkısı araştırılıyor. Eğitim yapılarının belirlenen birtakım mekân tasarım ölçütlerine uygun olarak planlanması gerekliliği çalışmanın problemini oluşturuyor.
Araştırmacılar, kuramsal araştırma, doküman analizi ve literatür tarama yöntemiyle hazırladıkları çalışmada, çocukların bulundukları ortamlarda edindikleri mekânsal algıyı renk, boyut, biçim, malzeme, doku ve ışık açısından inceliyor.
Araştırmacılar, zamanının çoğunu geçirdikleri ve sürekli etkileşim halinde oldukları bu mekânlarda belirlenen ölçütler doğrultusunda yapılan tasarımlarla çocukların gelişimlerinin desteklenmesi gerektiğini vurguluyorlar. Çalışmada, çocukların vücut ölçülerine ve ihtiyaçlarına uygun olarak tasarlanan mekânların çocukların zihinsel ve bilişsel gelişimleri açısından önemli olduğunu ortaya koymak amaçlanıyor.
Mimarlık ve Yaşam Dergisi’nde yayınlanan makaleye göre, araştırma kapsamında ele alınan renk, malzeme, biçim, boyut, doku ve ışık gibi ölçütler üzerinden eğitim yapılarının mekân tasarımında dikkat edilmesi gereken önemli detaylar bulunuyor. Araştırmada bu ölçütler yazarların oluşturdukları çizimlerle destekleniyor.
Çalışmada ele alınan ilk ölçüt renk. Kocaeli Üniversitesi araştırmacılarına göre renkler, çocukların mekânı doğru algılamalarını ve benimsemelerini sağlıyor. Ayrıca renkler çocukların yönlerini bulmalarına yardımcı oluyor. Soğuk renklerin sakinleştirici, sıcak renklerin ise heyecanlandırıcı etkisi olduğundan dolayı kullanılan mekânın işlevine göre renk tercih edilmesi gerekiyor. Çocuklar, mekânları renklerle algılayarak hangi mekânda oyun oynanacağını ya da ders işleneceğini öğrenebilirler. Bu bakımdan renklerin yön gösterme ya da mekânı ayırma gibi işlevlerinin yanında öğretici bir işlevi de olduğu açık.
Şekil 1:
Renk ölçütü ile çocukların mekânı algılamaları ve yön bulmalarını kolaylaştıran derslik eskizi.
Kaynak:
Dergipark
Çalışmaya göre, bir mekânın gerçek boyutlarını sabit tutarak farklı renk, doku ve form özellikleri kullanarak farklı boyutsal etkiler yaratılabilir. Bu bakımdan gerçek boyutların, çocukların fiziksel özelliklerine uygun olarak tasarlanması gerekiyor. Çocukların istedikleri araç ve gereçlere daha kolay ulaşabilmeleri için uygun yüksekliğe sahip eşyalar üretilmesi önemli. Bu durum gözetilerek tasarlanan mekânlarda çocuklar bütün materyallere kendileri ulaşabilir ve böylelikle çocukların özgüvenleri pekiştirilebilir. Yetenek ve becerilerini zamanında kazanmaları sağlanabilir.
Şekil 2:
Çocukların materyallere kolay erişebilmesi için uygun boyut ve ölçülere göre tasarlanan portmanto alanı eskizi.
Kaynak:
Dergipark
Şekil 3:
Ergonomi, uygun boyut ve ölçüler ile donatılar arasındaki ilişkileri gösteren eskizler.
Kaynak:
Dergipark
Hümeyra Bakal ve Doç. Dr. Didem Erten Bilgiç, biçim ölçütünün doğru tasarlanmasıyla çocuklarda rahatlık, hareketlilik ve samimiyet gibi çeşitli etkilerin uyandırılabileceğini belirtiyor. Bu nedenle okul öncesi eğitim yapılarında çocukların ilgisini çeken ve onlara ilham veren araç ve gereçlere yer verilmeli.
Şekil 4:
Çocukların ilgisini çekebilecek farklı biçimde tasarlanan depolama alanı eskizi.
Kaynak:
Dergipark
Oluşabilecek kazalara karşı ise bu araç, gereç ve mobilyaların biçimlerine dikkat edilmeli; daire şeklinde nesneler tercih edilmeli ya da kare ve dikdörtgen şeklindeki nesne ya da eşyaların kenarlarındaki keskinlikler giderilmeli.
Şekil 5:
Çocukların vücut ölçülerine uygun olarak tasarlanan oyun alanları için üretilen eskizler.
Kaynak:
Dergipark
Bakal ve Erten Bilgiç’e göre, okul öncesi eğitim yapılarında dikkat edilmesi gereken bir diğer ölçüt malzeme seçimi. Bu yapılarda kullanılmak üzere seçilen malzemelerin sağlıklı, temizlenebilir ve uzun ömürlü olmasına dikkat edilmeli. Aynı zamanda bu malzemelerin aşınma ve darbeye karşı da dayanıklı olması gerekiyor.
Şekil 6:
Ergonomik açıdan uygun boyut ve ölçüler ile donatılar arasındaki ilişkiler için üretilen eskizler.
Kaynak:
Dergipark
Yapılan araştırmaya göre çocuklar, sertlik-yumuşaklık, sıcaklık-soğukluk gibi kavramları etraflarındaki objelere dokunarak öğreniyor. Bu nedenle çocukların bulundukları mekânda ne kadar çok nesne olursa bu tür kavramları öğrenmeleri de o kadar hızlı olabilir.
Araştırmacılar, eğitim yapılarında kullanılan ışık ve havalandırmaya da dikkat çekiyorlar. Eğitim süresince, çoğunlukla iç mekânlarda bulunan çocuklarda “zaman” kavramının oluşabilmesi ve çocukların kendilerini güvende hissedebilmeleri için doğal ışığın kullanımı oldukça önemli.
Araştırmacılara göre okul öncesi eğitim kurumlarında binanın doğru aydınlatılması, öncelikli olarak sağlık koşullarına uygun olarak sağlanmalı. Bu yapılar, devamlı hareket halinde olan çocukların gözlerini yormayacak bir ışık kalitesine sahip olmalı. Bu bakımdan doğal ışığın en iyi şekilde kullanılabileceği şekilde tasarım yapılması gerekiyor.
Kaynak: İdeogram
Yapılan çalışma, okul öncesi eğitim yapılarının mekânsal özelliklerinin çocuklar üzerindeki etkisini ortaya koyuyor. Eğitim yapılarının tasarımında tercih edilen renk, boyut, biçim, doku, malzeme ve ışık gibi ölçütler, çocukların bilişsel gelişimini etkiliyor. Bu açıdan eğitim kurumlarının mevcut koşulları ile çocuğun gelişiminin doğrudan ilişkili olduğu söylenebilir.
Araştırmacılara göre bu ölçütlerin doğru kullanılmasıyla çocuklar, eğitim yapılarından istenilen faydayı sağlayabilir ve böylelikle daha sağlıklı ve özgüvenli bir şekilde yetiştirilebilirler. Vaktinin çoğunu kreş ve anaokullarında geçiren çocukların bedensel, sosyal ve bilişsel gelişimleri açısından içinde bulundukları eğitim yapılarının biçimsel özellikleri bu durum göz önünde bulundurularak tasarlanmalı. Böyle yapıların varlığı daha sağlıklı, özgüvenli ve her açıdan donanımlı çocuklar yetişmesini sağlayabilir.
#eğitimyapıları #tasarım #bilişselgelişim #çocuk #mekânalgısı #okulöncesi