Genç yaşlarda başlayan öz bakım, kişiler arası ilişkiler, iletişim, duygular, düşünce, davranış ve algılama gibi alanlarda bozukluklar yaşanması ruh ve sinir hastalıklarının temelini oluşturuyor. Şizofreninin tedavi sürecinde hemşirelerin izledikleri hasta bakım planı oldukça kritik rol oynuyor.
Merve Dilmeç - Gökçe Baydar, 15.07.2024

Şizofreni, gerçeklikten kopma, düşünce bozuklukları ve sanrılar gibi ciddi belirtilerle seyreden, yaşam boyu süren bir hastalık. Kişinin günlük yaşamını etkileyebilecek derecede ciddi belirtilerle gelen ve genellikle yaşam boyu devam eden şizofreni tedavisi, genellikle ilaçlar ve psikolojik desteklerle birlikte yürütülüyor. Her hasta için en uygun tedavi yöntemi bireysel olmakla birlikte sürekli takip gerektiriyor. Bu nedenle hemşirelik bakım planı, hasta bakımında çerçeve oluşturan, hemşirelik uygulamalarının önemli bir parçası olarak yer alıyor.

Giresun Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Nurten Gülsüm Bayrak ile Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nermin Gürhan’a ait “Hayat Budur! Damarlarındaki Asil Kanda Mevcuttur!”: Bir Paranoid Şizofreni Olgusu” adlı çalışmada şizofreninin, bilimsel çalışmaların yapılmadığı dönemde halk arasında doğaüstü güçlerin neden olduğuna dair yargılar oluşturan, bireylere korkuyla yaklaşılmasına sebep olan ve böylece insanların kapalı bir hayat yaşamasına neden olan bir hastalık olarak bilindiği vurgulanıyor. Geçmişte ve günümüzde toplum içerisindeki yanlış bilgi ve inanışlar, insanları damgalıyor; tedavi süreçlerine engel oluyor. Gözlem, literatür taraması ve derinlemesine görüşme yöntemiyle yapılan çalışmaya göre, bilim insanları şizofreni hastalığının nedenlerini tam olarak bulamadığı için hastalığın nedenlerini biyolojik, sosyal ve psikolojik sebeplere bağlıyor ve bulunan tedavi süreçlerini bu şekilde ele alıyor.

Şizofreni sekizinci sırada

Hastaların hastalığı yönetme ve bakımın devamlılığını sağlamakla ilgili yaşadığı güçlükler; sağlık çalışanları, aile ve çevreden yeterince destek alamamaları, tedavi yan etkileri ve tedaviye uyumsuzluk gibi sonuçlar hastaneye tekrar yatışları artırıyor.

Şizofreni, dünyada yaklaşık 24 milyon kişiyi, Türkiye’de ise yaklaşık 350 bin kişiyi etkiliyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, 15 ve 44 yaş aralığı grubunda yeti yitimine neden olan hastalıklar arasında şizofreni sekizinci sırada yer alıyor.

Araştırmaya göre, şizofreni erkeklerde 15-40, kadınlarda ise 25-35 yaş arasında ortaya çıkıyor. Hastalar kendilerine zarar vermek isteyen kişiler ve güçler olduğunu düşünüyor. Sık sık sesler duydukları belirtilen şizofreni hastaları, bu durumda kendilerini güvensiz hissediyor.

Tedaviye uyum göstermemek, hastaneye yatmayı reddetmek ve ilaçları kullanmamak hastaların yaşam kalitesini düşürüyor ve belirtileri şiddetlendiriyor.

Ayrıca insanlardaki oluşum nedenleri ve süreçlerinin birbirinden farklı oluşu sebebiyle tedavi sürecinde farklı yöntemler uygulanıyor. İlaç tedavisinin önemli bir yer tuttuğu tedavi sürecinde elektroşok tedavisi ve psikiyatrist veya psikologlar ile yapılan terapiler gibi çeşitli yöntemlerin birlikte uygulanması tedavi ilerleyişini olumlu yönde etkiliyor.

Psikiyatri hemşirelerinin, hastaların öfke ve saldırganlık durumlarında etkili bir şekilde tanılama yapması ve girişimde bulunabilmesi, tedavi sürecinde kritik bir rol oynuyor. Ayrıca hemşire, hastanın belirtilerini çok iyi gözlemleyerek; gerçekle bağlantılı iletişimini destekliyor, dikkatini başka yöne çekiyor ve hastanın o an yaşadığı belirtilerin azalmasında yardımcı oluyor. Bu nedenle, hemşirelerin tedavi sürecinde izleyecekleri bakım planlarının, hastaların ihtiyaçlarına göre bireyselleştirilmiş ve hasta odaklı olması önem taşıyor.

Araştırmacılar, şizofreni hastalarının ruhsal durum değerlendirmesi yapıldığında kişinin genel görünümü; saçlarının dağınık, kıyafetlerinin özensiz, kirli, öz bakımının düşük olduğunu belirtiyor. Ayrıca kişinin huzursuz görünümü, amaçsız gezinmesi, bilincinin açık olması, dikkatinin aniden artması ve dikkatinin istemli olarak azalması gözleniyor.

Kaynak: Firefly

Hobiler fobilere, fobiler hobilere dönüşüyor

Bayrak ve Gürhan’ın yaptığı araştırmada tedavi sırasında gözlemlenen bazı kişilerin dikkat çekici ifadelerine rastlanıyor.

“On yedi yaşımda buz pateni kayarken başımın üstüne düştüm ve bu esnada beynimin sol lobu düştü, ameliyat oldum sonraki hayatıma dilsiz ve özürlü olarak devam ettim.”

“Hayat budur damarlarımdaki asil kanda mevcuttur.”

“Hobiler fobilere, fobiler hobilere dönüşüyor.”

“Bebekliğimi hatırlıyorum küçük beyaz bir tartıda bıyıklı bir doktor beni tarttı” gibi ifadeler yer alıyor.

Kaynak: Firefly

Şizofreni hastaları dünyayı değişik algılıyor

Doğu Karadeniz Sağlık Bilimleri Dergisi’nde yayınlanan makalede, şizofreni hastalarının dış dünyayı olmayan sesler, hayaller ve garip kokularla karışık ve anlaşılmaz olarak deneyimledikleri ifade ediliyor. Hastalar kaygı artışı, heyecan ve korkuları sıkça yaşıyorlar. Bu duygularla genelde normal olmayan davranışlar sergiliyorlar. Şizofrenide işitsel algılamalar sık görülüyor. Hemşirelerin, hastalardaki dinleme duruşu, kahkaha, kendi kendine konuşma, düşünmeyi engelleme, dikkat eksikliği, dikkat dağınıklığı gibi belirtileri çok iyi gözlemlemeleri ve hastanın yaşadıklarını paylaşmasına yardımcı olmak amacıyla kabullenici bir yaklaşım sergilenmesinin gerektiği belirtiliyor.

Kaynak: Firefly

Şizofreni hastalığının sonlanışı farklılık gösteriyor

Hastalığın başlangıcı kişiden kişiye farklılık gösterdiği gibi hastalığın sonlanışı da farklılık gösteriyor. Bazı kişilerde neredeyse tamamen iyileşme görülse de bazı kişilerde bu süreç iyileşme ve tekrar alevlenme gibi bir döngüyle devam edebiliyor.

Farklı tedaviler arasında yer alan en etkili terapi olarak; grup terapisi, psikolog veya psikiyatrist ile terapi, müzik terapisi ile bilişsel ve davranışsal terapi gibi yöntemler yer alıyor. Bu yöntemler sayesinde hastaların genel durumu daha net gözlemlenebiliyor.Bu bağlamda, hemşirelerin izledikleri hasta takibinin ne kadar etkili olduğunu ve belirlenen hedeflere ne kadar ulaşıldığını değerlendirmek için hemşirelik süreci önemli bir rol oynuyor. Araştırma sonucunda psikiyatri hemşirelerinin, istenen sonuçları daha görünür kılmak için hemşirelik sürecini aktif bir şekilde uygulamaları ve uygulamaların sonuçlarını bilimsel çalışmalarla desteklemeleri gerektiği vurgulanıyor.


#psikoloji #paranoya #ruhsağlığı #terapi #fobi #kaygı #depresyon #şizofreni

Facebook Twitter TikTok WhatsApp