Image 1

Teknolojik gelişmeler tüm sanat dallarında olduğu gibi sinemada da izleyicinin deneyimini ve kimliğini dönüştürüyor. İzleyiciden kullanıcıya evrilen yapı, bireysel izleme alışkanlıkları ve çevrimiçi platformların etkisiyle sinema kültürünü yeniden şekillendiriyor. 11 Aralık 2024

Toplum ve iktidar, zamanla sürekli değişiyor ve bu değişimler sinemaya da yansıyor. Sinema hem bir sanat dalı hem de ekonomi-politik bir araç olduğu için her dönem kendini yeniden tanımlıyor. Bu süreçte, teknolojik gelişmelerin etkisi çok büyük oluyor.

Sesin ve rengin sinemaya dahil olması, izleyicilerin bu deneyimi daha fazla hissetmesini sağlıyor. Bu durum, yalnızca yönetmenleri değil, aynı zamanda bu yeniliklerden ticari kazanç elde etmek isteyenleri de harekete geçiriyor. Teknoloji geliştikçe, sinema yayılmaya ve izlenme biçimleri değişmeye devam ediyor.

Sinemanın ilk zamanlarında kullanılan mekanik cihazlar, sinema işiyle uğraşanlar arasında birebir ilişkilerle tanınıyor. Ancak zamanla, sinema kendine özgü salonlarda, büyük kitlelerin izlediği bir eğlenceye dönüşüyor. Daha sonraki teknolojik ilerlemelerle birlikte sinema, bir alışveriş merkezi aktivitesine, ardından da evde bireysel bir eğlenceye dönüşüyor.

Kaynak: Freepik



Ordu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden Prof. Dr. Ufuk Uğur ve Giresun Üniversitesi Tirebolu İletişim Fakültesi’nden Öğr. Gör. Dr. Elif Çanğa Bayer’in “Sinema İzleyicisinden Sinema Kullanıcısına; Seyretmenin Kısa Tarihçesi” adlı çalışmasına göre, çevrimiçi platformlar sinemanın bireysel bir internet etkinliği olmasını sağlıyor. Böylece teknoloji dolayımlı yaşam tarzı değişimleri farklı cihazlarda bireysel izleme deneyiminin artışına sebep oluyor. Çalışmaya göre bu değişimler günümüzde ortak deneyime olan ihtiyacı yeniden görünür hale getiriyor.

Sinemanın çok salonlu sinemalar ya da alışveriş merkezinde yer almaları da tüketiciye daha çok seçenek sunma eğilimi olarak görülüyor. Bu tarz salonların açılmasıyla birlikte 1980 ve 2000’li yıllar boyunca izleyicide artışa neden olduğu biliniyor. İnsanların sinema salonlarındaki filmlere gelmesini dev kampanyalar ve reklamlar sağlıyor. Yapılan çalışmaya göre, öyküye ya da film seyrine yönelik olanın özel efektler, geniş ekran formatları gibi teknolojilerle hayranlığa yönelik olanla yer değiştirerek pazarlanmasının seyirci sayısında etkisi bulunuyor.

Vankulu Sosyal Araştırmalar Dergisi 'nde yayımlanan çalışma, modern insanın tüketici olarak tüm potansiyelini ortaya koyma zorunluluğu olduğunu vurguluyor. Bu haz ve mutluluktan kaçamayan tüketiciye mutsuz olma hakkının olmadığı her yönden aldığı enformasyonla sürekli hatırlatılıyor.

Kaynak: Canva

Literatür taramasına dayanan çalışmada, modern dönemin geleneksel ve durağan yapılar barındıran kültüründe sinema ve televizyonun, izleyiciyi sinema seyircisi olarak konumlandırdığı belirtiliyor. Bu bağlamda, modern kültürün belirli normlar ve düzenler çerçevesinde yapılandırılmış, zamana ve mekâna daha bağımlı bir anlayış benimsediği vurgulanıyor.

Kullanıcıya dönüşen sinema izleyicisi, esnek ve akışkan bir anlayışla modern dönemin medya araçlarından uzaklaşma eğiliminde oluyor. Çevrimiçi platformların sunduğu zaman ve mekân bağımsız izleme pratiğine ilginin olması bu durumu kanıtlıyor. Prof. Dr. Ufuk Uğur ve Öğr. Gör. Dr. Elif Çanğa Bayer’in yaptığı çalışmaya göre sinema, 1895’te yazılı kültürden görsel kültüre geçişi simgeleyerek izleyiciyi zaman ve mekâna bağlı bir anlayışa adapte ediyor. Ancak postmodern dönemde, çevrimiçi platformlar ve yapay zeka araçları sayesinde izleyiciler, medya araçlarından uzaklaşarak kendi içeriklerini üretmeye başlıyor. Hayran kültürünün de etkisiyle, popüler filmler ve diziler, izleyiciler tarafından farklı tarzlarda yeniden yaratılıyor. Örneğin, "Yüzüklerin Efendisi" film serisinin Wes Anderson tarzında uyarlanması, izleyicilerin içerik üreticisi olmasına olanak sağlıyor.

Kaynak: Lord of the Rings by Wes Anderson Trailer | The Whimsical Fellowship Wes Anderson'dan Yüzüklerin Efendisi Fragmanı | Tuhaf Yoldaşlık

Film izlemek, mekanik ve dijital teknolojilerde yaşanan gelişmelerin bir yansıması olarak her dönemde ideolojinin, sermayenin ve kültürün bir parçası olarak değişiyor, gelişiyor ve dönüşüm gösteriyor. Sinema, bir endüstri hâline geldiğinden beri izleyiciyi çekmenin pek çok yolu deneniyor. Bu tüketim alışkanlığı ise aynı zamanda toplumsal statünün belirginleşmesini sağlıyor.

Kaynak: Canva

Yapılan araştırmaya göre, hayran kültürü ve amatör içerik üreticileri tarafından aksi yönde bir kolektif bilinç gelişiyor ve bu durum ön düşünce içeren bir tartışma zemini yaratıyor. Kitlesellik (sinema salonları), önce birlikteliğe (ev izlenceleri) ve ardından bireyselliğe (zaman- mekân bağımsız) dönüşen önemli aşamaları üretici kültür üzerine inşa ediyor. Bu nedenle, bu dönüşüm dinamiklerinin daha iyi anlamlandırılabilmesi için sahiplik yapılarına yönelik ekonomi politik çalışmalara ve toplumun seyir anlayışını daha net açıklayabilmek için alımlama çalışmalarına ihtiyaç duyuluyor.

#sinema #kitle #izleyici #üretim #tüketim #teknoloji