Çocukların deprem gibi travmatik olayları nasıl algıladığını anlamak, onlara daha etkili psikolojik yardım ve destek sağlamayı mümkün kılıyor. Metaforik algılar, çocukların bu tür olayları nasıl işlediğini ve anlamlandırdığını ortaya koyarak gelecekteki iyileşme süreçlerini ve tepkilerini şekillendirebiliyor. Bu anlayış, eğitimciler, psikologlar ve acil durum hizmetleri için çocuklarla etkili iletişim kurma stratejileri geliştirmede kritik bir rol oynuyor.
3 Şubat 2025
Afetler, insan sağlığı üzerinde ciddi etkiler yaratan en önemli faktörlerden biri olabiliyor. Sebep oldukları maddi ve manevi tahribatlar, çevresel değişimlerin yanı sıra bireylerin psikolojik yapılarında ani olumsuz değişimlere yol açabiliyor. Depremin ilk etkileri, çevresel yıkımla başlarken daha sonraki aşamalarda psikolojik yıkıma neden olabiliyor. Bir yakının kaybı, yaşam koşullarındaki değişiklikler, günlük yaşamın aksaması ve hayata uyum sorunları gibi durumlar özellikle travma sonrası stres bozukluğu, kaygı ve depresyon gibi psikolojik zorluklara yol açıyor.
Çocuklar, bu tür travmatik olaylara karşı daha hassas olabiliyorlar. Çocukluk döneminde yaşanan deprem travması, birey üzerinde uzun süreli etkiler bırakabiliyor. Depremin yıkıcı etkisi sırasında çocuklar evlerinin yıkılması, aile üyelerinin yaralanması ya da hayatını kaybetmesi gibi korkutucu olaylarla karşılaşıyorlar. Ayrıca, çevrelerindeki kişilerin kayıpları, üzüntüleri ve korkuları, çocuklar için travmatik deneyimler oluşturuyor. Bu tür olaylar, çocukların psikolojik sağlıklarını ciddi şekilde etkiliyor ve iyileşme süreçlerini zorlaştırıyor. Afet
sonrası çocukların yaşadığı travmalar, onların gelecekteki psikolojik durumlarını etkiliyor. Bu nedenle, çocukların travmalarına duyarlı bir yaklaşım sergilenmesi ve uygun psikolojik destek sağlanması son derece önemli olabiliyor.
Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Arş. Gör. Gamze Saatçi, Öğr. Gör. Muhammed Köstekçi ve Yüksek Lisans Mezunu Türkan Saatçi’nin “Kahramanmaraş Depreminden Etkilenen Çocukların Deprem Kavramına İlişkin Metaforik Algıları” adlı çalışmasında depremden etkilenen çocukların deprem kavramına ilişkin algılarının metafor aracılığıyla ortaya çıkarılması amaçlanıyor. Bu amaca ulaşmak için çalışmada 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş depremini yaşayan çocukların depremle karşılaştıklarında oluşturdukları görüntülerden hareketle çocukların depreme ilişkin algıları ve depremin çocuklar üzerindeki psikososyal etkileri değerlendirilerek yorumlanıyor.
Araştırma kapsamında, Kahramanmaraş'ın Onikişubat ilçesinde yaşayan 125 depremzede çocukla yüz yüze görüşmeler yapılarak veriler toplanıyor. Bu çocukların, depremin hemen ardından sığınma alanlarında kaldıkları dönemde yapılan görüşmeler, araştırmanın temelini oluşturuyor. Veriler, depremin 10. günü (16-20 Şubat) itibariyle toplanmaya başlanıyor ve fenomenolojik araştırma deseni ile analiz ediliyor. Fenomenolojik yaklaşım, katılımcıların yaşadığı deneyimleri anlamak ve bu deneyimlerin onlara nasıl anlam kazandırdığını çözümlemek için kullanılıyor. Bu bağlamda, araştırmacılar, katılımcıların “Deprem….. gibidir/benzemektedir. Çünkü ...” şeklindeki açık uçlu ifadelere verdikleri cevapları dikkate alarak verileri topluyorlar.
Avrasya Sağlık Bilimleri Dergisi’nde yayınlanan araştırma sonuçları, katılımcıların depremle ilgili 55 farklı metafor geliştirdiğini gösteriyor. Bu metaforlar, ortak alanlar ve kullanım nedenlerine göre 6 farklı kategori altında toplanıyor. Kategoriler; korku ve kaygı teması, doğal felaketler ve din teması, oyun ve çocukça eşyalar teması, kırılma ve zarar görme teması, ölümcül temalar, kentsel ve yapısal temalar olarak belirleniyor.
Çalışmaya katılan çocuklar, deprem anında yaşadıkları korku ve kaygıyı çeşitli metaforlarla ifade ediyor. Çocukların ifadeleri, depremin büyük korku yaşattığını gösteriyor. Doğal felaketler ve din teması kapsamında çocuklar depremi, “yıkıma yol açan felaket, dünyanın sonu, dağdan taş düşmesi, hasar, gök gürültüsü, mahşer günü, yıldırım, cehennem, yanardağ, şimşek, kıyamet, Allah’ın kendini hatırlatması” gibi kavramlarla ilişkilendiriyor. Oyun ve çocukça eşyalar temasında ise deprem, “salıncak, gondol, tekerlek, paten, dönme dolap, kaydırak, beşik, balon, tahterevalli, zıp zıp, bozuk salıncak” gibi nesnelere benzetiliyor.
Kırılma ve zarar görme temasında, deprem, çocuklar tarafından “çatlak bardak, cam kırıntısı, çatlak, evlerin düşmesi, çay bardağı” gibi kırılgan eşyalarla tasvir ediliyor. Ölümcül temada ise “vahşi bir aslan, ölüm, yok oluş, ceza, acı” gibi zarar verici unsurlarla ifade ediliyor. Kentsel ve yapısal temalarda deprem, “gökdelen, tır, araba, ağaç, rüzgâr, gürültü, enkaz, tuğla” gibi kontrol edilmesi güç yapılarla tarif ediliyor. Çocukların ürettiği bu metaforlar, deprem deneyimlerini anlamlandırma ve anlatım biçimlerini çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor.
#deprem #çocuk #metafor #psikoloji