Hizmet sektörü çalışanları iş hayatının zorlukları nedeniyle çeşitli fiziksel ve ruhsal sağlık sorunlarıyla karşılaşıyor. Beslenme bozuklukları, fiziksel aktivite eksiklikleri, kas-eklem ağrıları ve depresyon gibi sorunlar, çalışanların yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. Bu nedenle çalışanların sağlıklı yaşam biçimi davranışları kazanarak bu sorunların önüne geçilmesi büyük önem taşıyor.
28 Şubat 2025
Sağlıklı bir yaşam sürdürmek, sadece bireylerin kişisel sağlığını değil aynı zamanda ekonomik büyüme ve toplumsal üretkenliği de doğrudan etkiliyor. Çalışan bireyler dünya nüfusunun önemli ve kayda değer bir bölümünü oluşturuyor ve bu bireylerin sağlıkları toplumun genel sağlığını etkileyebiliiyor. Uzmanlara göre çalışanlar iş hayatları nedeniyle bazı sağlık davranışlarını benimseyebilirken aynı zamanda olumsuz sağlık davranışları sergileyebiliyorlar. Sağlık davranışları, bireylerin sağlığını koruma ve devamlılığını sağlama amacıyla yaptıkları bilinçli eylemlerken, sağlıklı yaşam biçimi davranışları ise hastalıklardan korunmak için yapılan tüm faaliyetleri kapsıyor. Çalışanların sağlık durumu değerlendirildiğinde sadece kişisel özelliklerinin değil aynı zamanda çalıştıkları ortamın fiziksel ve ruhsal etkilerinin de önemli olduğu görülüyor.
Giresun Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Ayla Hendekçi’nin “Hizmet Sektörü Çalışanlarının Yaşadığı Sağlık Sorunları ve Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları” adlı çalışmada, hizmet sektöründe çalışan bireylerin yaşadıkları sağlık sorunları ve sağlıklı yaşam biçimi davranışlarının değerlendirilmesi amaçlanıyor. Çalışma, Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki bir ilçe merkezinde, Aralık 2019- Şubat 2020 tarihleri arasında yapılıyor. Araştırmada örneklem, küme örnekleme yöntemiyle belirleniyor ve 102 kişiyle tamamlanıyor. Araştırma, çalışanların sağlık sorunları ve yaşam alışkanlıkları üzerine önemli veriler sunuyor. Araştırmaya katılan çalışanların ortalama yaşı 34,6 olarak hesaplanıyor ve ortalama 9,85 yıl deneyime sahip oldukları görülüyor. Çalışanların yüzde 69,6’sını erkekler, yüzde 30,4’ünü kadınlar oluşturuyor.
Katılımcıların yüzde 76,5’inin evli olduğu belirtiliyor. Eğitim düzeyi açısından incelendiğinde ise çalışanların yüzde 54,9’unun lise mezunu olduğu; yüzde 95,1’inin gündüz çalıştığı, yüzde 61,8’inin ise günde 8 saatten az çalıştığı tespit ediliyor.
Araştırmada katılımcıların yüzde 68,6’sının iş yerleriyle ilgili eğitim aldığı belirleniyor. İş yükünü yoğun algılayanların oranı yüzde 63,7 olarak açıklanıyor. İş yoğunluğuna rağmen çalışanların yüzde 84,3’ünün işinden memnun olduğu belirtiliyor.
Araştırmanın bulguları çalışanların fiziksel aktiviteye yeterince zaman ayırmadığını, ancak manevi gelişim ve benzer alanlara daha fazla odaklandıklarını gösteriyor. Bu bulgu, sağlık alışkanlıkları ve yaşam tarzı konusunda çalışanların farklı alanlara yöneldiğini ve fiziksel sağlıklarının geliştirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Çalışanların sağlık sorunları ve yaşam tarzları üzerine yapılan önceki araştırmalarda da stres, yorgunluk ve aşırı kilolu olma gibi problemler sıkça vurgulanıyor. Bu sorunlar, çalışanların genel sağlık durumunu olumsuz yönde etkileyen başlıca faktörler arasında yer alıyor. Çalışanların iş memnuniyeti ile sağlıkları arasındaki ilişki de sıklıkla ele alınıyor. İşinden memnun olan bireylerin, stres seviyelerinin daha düşük olduğu, kişilerarası ilişkilerinin daha sağlıklı olduğu ve genel sağlık durumlarının daha iyi olduğu gözlemleniyor. Bu durum, hizmet sektörü çalışanlarının yaşam kalitesini artırmak için işyeri ortamlarının iyileştirilmesi gerektiğine işaret ediyor.
Samsun Sağlık Bilimleri Dergisi’nde yayınlanan çalışmada elde edilen bulgular, çalışanların sağlıklı yaşam biçimi davranışlarının orta düzeyde olduğunu gösteriyor. Buna karşılık, çalışanların yaşadıkları bazı fiziksel ve psikolojik sorunları olduğu görülüyor. Toplum sağlığının korunması ve geliştirilmesinde mevcut durumun değerlendirilmesi ve buna uygun sağlıklı yaşam biçimi davranışlarının kazandırılması oldukça önemli oluyor.
Halk sağlığı hemşirelerinin görevinin, bireylerin sağlığını korumak ve devamlılığını sağlamak amacıyla, çalışanların sağlıklı davranışlar kazanmasına yardımcı olmak ve mevcut sağlık durumlarını değerlendirerek gerekli önlemleri almak olarak özetleniyor. Toplum içinde önemli yer tutan çalışanların ise multidisipliner bir bakış açısı ile değerlendirilerek mevcut sorunların saptanması ve yaşanan sorunlara çözüm bulunması gerektiği görülüyor.
Araştırmada çalışan sağlığına yönelik yapılan çalışmaların çoğunlukla meslek hastalıkları, iş kazaları, fiziksel aktivite eksiklikleri ve sağlıklı beslenme gibi alanlarda yoğunlaştığını ancak çalışanların sağlıklı yaşam biçimi davranışları ve bu davranışların sürdürülebilirliği üzerine yapılan çalışmaların az olduğunu gösteriyor. Hizmet sektörü çalışanları ile yapılan benzer çalışmaların artırılması ve kanıt temelli çalışmalara ağırlık verilmesi öneriliyor.
#sağlık #hizmetsektörü #çalışan