Tıp fakültesine yeni başlayan öğrenciler yurt dışına gitme konusunda kıdemlilere göre daha istekli. Bu durum ülkenin hekim iş gücü planlamasında gelecek açısından kaygı verici görülüyor. Ülkenin genel durumuyla ilgili endişeler nedeniyle gelecek kaygısı yurtdışı göçünün en önemli etkeni. Öğrencilerin geleceğe yönelik kaygıları giderilmediği sürece hekim göçünün artacağı düşünülüyor.
Ocak 2025
Uzun süren ağır bir eğitimle yetişen hekimlerin gelecek kaygısı ve ülkenin genel durumuyla ilgili endişeleri yüzünden henüz eğitimleri devam ederken yurtdışına gitme planları yaptığı belirlendi. Türk hekimlerin kariyer planları arasında yurtdışının öncelikli olması son dönemde oldukça sık tartışılıyor.
Kocaeli Üniversitesinin de aralarında bulunduğu beş üniversiteyi kapsayan araştırmaya göre hekimlerin yurtdışına göç etmesi fikri, tıp eğitiminin 1’inci döneminde en yüksek seviyede. Henüz 1’inci dönemde olan tıp öğrencileri, 5‘inci dönemdekilere kıyasla yurtdışına gitme konusunda çok daha istekli. Çalışmada ülkenin genel durumuyla ilgili endişeler nedeniyle gelecek kaygısının en önemli göç etkeni olduğu belirtiliyor ve koşullar iyileştirilmezse göçlerdeki artışın devam edeceğine dikkat çekiliyor. Bu da “Beni Türk hekimlerine emanet edin” diyen Atatürk’ün, hekimlere verdiği önemi akıllara getiriyor ve emanet edilecek Türk hekimlerin sayısı git gide azalıyor.
Uludağ, Pamukkale, Hacettepe, Marmara ve Kocaeli Üniversiteleri Tıp Fakültesi Dönem 1 ve Dönem 5 öğrencilerine yönelik araştırma toplam 404 öğrenciyle gerçekleştiriliyor. Çalışmaya katılmayı kabul edenlerin tümüne sosyo demografik bilgiler, mezuniyet sonrası planları, tercih ettikleri uzmanlık dalı ve nedeni, yurtdışı çalışma planları ile ilgili sorular içeren anketler uygulanıyor. Kocaeli Üniversitesi’nden Mehmet Ertan Güner’in sorumlu yazar olduğu, “Tıp Fakültesi Dönem 1 ve Dönem 5 Öğrencilerinin Yurt Dışına Göç Eğilimlerinin Değerlendirilmesi” isimli araştırma, Tıp Eğitimi Dünyası dergisinde yer alıyor.
Çalışmada Hacettepe Üniversitesi’nden 143 (yüzde 35,4), Pamukkale Üniversitesi’nden 53 (yüzde 13,1), Uludağ Üniversitesi’nden 56 (yüzde 13,9), Marmara Üniversitesi’nden 75(yüzde 18,6) ve Kocaeli Üniversitesi’nden 77(yüzde 19,1) kişi olmak üzere 5 tıp fakültesinden toplam 404 öğrenci yer alıyor.
Kaynak: Freepik
Araştırmacılara göre “hekimlerin yarısı mesleği insanlara yardım etmek için seçiyor” ve fakülteyi bu amaçla seçen katılımcıların çoğunluğu yurt dışına gitmek istiyor. Meslek seçimindeki diğer etkenler arasında öğrenciler tarafından, daha az sıklıkla, “mesleği çok sevme, iş garantisi ve maddi nedenler” belirtiliyor. Araştırmacılar, yurt dışına gitme düşüncesi olan katılımcıların yüzde 92,3’ünün tıp fakültesinin üniversite sınavında ilk tercihleri olduğunu da aktarıyor; hekimlik mesleğinin tercihinde yüzde 88,9 ile en sık belirtilen etki ise bireysel seçim. Katılımcıların yüzde 90’ı mezuniyet sonrasında dahiliye veya cerrahi branşlarda uzmanlaşmak istiyor. Mezuniyet sonrası çalışılmak istenen kurum tercihinde yüzde 36,4 ile ilk sırada üniversite hastaneleri yer alıyor. Araştırmacılar, çalışmanın diğer bir bulgusunun, katılımcıların yüzde 48’inin tıp eğitimleri sırasında psikolojik destek alması olduğunu aktarıyor.
Kaynak: Freepik
“Yurt dışında çalışma planı olanlar en çok (yüzde 75,4) ülkenin genel durumu ile ilgili endişeler ve gelecek kaygısı nedeniyle yurt dışına gitmek istiyor” görüşü de araştırmacılar tarafından savunuluyor. Araştırmacılara göre bunu ‘eğitim ve kariyer’ (yüzde 72,3), ‘çalışma koşullarının ağırlığı’ (yüzde 64,3), ‘sağlıkta şiddet olayları’ (yüzde 63,8) ve ‘ekonomik nedenler’ (yüzde 62.7) izliyor. Güner ve diğerlerine göre yurt dışında çalışma planı olan katılımcıların yarıdan fazlası (yüzde 57,1) gitmeye neden olan koşulların düzelmesi halinde, geri dönmeyi düşündüklerini belirtiyor.
Arş. Gör. Mehmet Ertan Güner ve diğer araştırmacılar, hekimlik mesleğinin öncelikli olarak “insanlara yardım etme” ve “çok sevme” nedeniyle tercih eden öğrenci grubunda yurt dışına gitme planının yüksek olmasının, ülkedeki çalışma koşullarından duyulan rahatsızlıkla ilişkilendirilebileceğini ifade ediyor. Güner ve diğerlerine göre Öğrencilerin cinsiyet, duygusal ilişki, ailenin geliri ve yaşadığı yer, ebeveyn öğrenim durumu, mezun olunan lise gibi özelliklerinin, yurt dışına gitme planlarında belirgin bir etkisi bulunmuyor. Araştırmacılar, 1’inci dönem öğrencilerinin yüzde 60’ının yurtdışına gitme planları olduğunu aktarıyor. 5’inci dönem öğrencilerinde ise bu oran yüzde 39.
Güner ve diğerleri, katılımcıların yurt dışına gitme sebepleri arasında ‘ülkenin genel durumuyla ilgili endişeler nedeniyle gelecek kaygısının” göç fikrini desteklediğini aktarıyor. Araştırmacılara göre eğitim ve kariyer olanakları da yurtdışı göçü için önemli bir etken. Bununla birlikte Türkiye’deki çalışma koşullarının ağırlığı, sağlıkta şiddet ve mobbing olayları yurtdışına gitme isteğinde önde gelen faktörler arasında. Ayrıca Güner ve diğer araştırmacılara göre katılımcıların yüzde 57’si eğer ülkedeki durum düzelirse ülkeye dönebileceklerini ifade ediyor. Araştırmacılar hekim göçünün önüne geçebilmek için, sağlık sektöründeki sıkıntıların giderilmesi gerektiğini belirtiyor; eğer söz konusu alanlarda iyileştirmeler yapılmazsa yurtdışına göçün önüne geçilemeyeceğine dikkat çekiyor.
Güner ve diğerleri ayrıca, çalışmanın katılım yüzdesinin düşük (13,2) olmasının, genellenebilirlik açısından eksik kalabileceğini ifade ediyor. Araştırmacılar buna karşın, 5 farklı tıp fakültesinden öğrencinin katılım yüzdelerinin benzer olması, tıp fakültesi öğrencilerinin başlangıç ve kıdemli aşamalarında karşılaştırmalı olarak incelenebilmesinin araştırılan konu için önemli faktörler olduğuna da değiniyor.
#beyingöçü #tıp #hekim #yurtdışı #öğrenci #doktor