Sosyal destek azaldıkça doğum sonrası depresyon riski artıyor, bunun sonucunda ise emzirme öz yeterliliği azalıyor.
Seçil Karaoğlu, 23 Eylül 2024
Doğum sonu dönemde görülen depresyon hem anne hem de bebek sağlığını olumsuz etkileyen bir sorun. Kadınların büyük bir çoğunluğunda doğum sonrasında ruhsal dalgalanmalar gözlemleniyor. Normal şartlarda bu durum iki hafta içerisinde tedavisiz düzeliyor. Ancak belirtilerin daha uzun sürmesi halinde oluşan depresyon durumu postpartum depresyon olarak adlandırılıyor. Postpartum depresyon doğumdan sonraki ilk bir yıl içinde ortaya çıkabiliyor. Doğum süreciyle beraber duygusal, bilişsel ve davranışsal zorlukların, üstlenilen rol ve sorumluluklarla birlikte artması annenin yaşamını olumsuz yönde etkiliyor. Yeni doğum yapan annelerde kaygı ve stres gibi durumların sonucunda görülen postpartum depresyonun önlenmesinde sosyal destek büyük öneme sahip.
Kaynak: Canva
Sakarya’da T.C. Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir hastanenin Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları polikliniklerine izlem amacıyla gelen anneler ile gerçekleştirilen “Annelerde Postpartum Depresyon, Sosyal Destek ve Emzirme Öz Yeterliliği Arasındaki İlişkinin İncelenmesi” adlı araştırma makalesinde annelerde postpartum depresyon, sosyal destek ve emzirme öz yeterliliği arasındaki ilişki inceleniyor.
Annenin emzirme öz yeterlilik algısı, annenin bebeğini emzirebilmesi ya da emzirme güvenine ilişkin hissettiği yeterlilik olarak tanımlanıyor. Kocaeli Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Sinem Yalnızoğlu Çaka, Sakarya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nursan Çınar, Kahramanmaraş İstiklal Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Sümeyra Topal ve emekli Prof. Sevin Altınkaynak tarafından gerçekleştirilen çalışmada emzirme öz yeterlilik puanı düşük olan annelerin bebeklerini daha kısa süre emzirdikleri, yüksek olanların ise emzirmeye hem erken başladıkları hem de emzirmeyi devam ettirmede daha başarılı oldukları belirtiliyor. Ayrıca annelerin yaşayan çocuk sayılarına göre depresyon ve algılanan sosyal destek düzeylerinde bir fark bulunmazken emzirme öz yeterlilik düzeyinin ilk çocuğu olan annelerde diğerlerine göre daha düşük olduğu görünüyor.
Araştırma kapsamında doğumdan sonraki 2 hafta ile 4 ay içinde olan ve sağlıklı, zamanında doğum yapan 155 anne ile görüşülüyor. Araştırmanın bulgularına göre doğum sonrası annelerin yaşadığı stres ve kaygı, postpartum depresyona yol açıyor. Söz konusu annelerde görülen depresyon annelerin emzirme öz yeterliliğinin düşmesine sebep oluyor. Araştırmada Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği (ÇBASDÖ), Edinburg Doğum Sonrası Depresyon Ölçeği (EDSDÖ), ve Emzirme Öz Yeterlilik Ölçeğinin kısa formu (EÖYÖ) kullanılarak veriler toplanıyor.
EDSDÖ puanı 12’nin üzerinde olanların depresyon var olarak kabul edildiği ve bu araştırmaya katılanların puanları değerlendirildiğinde yüzde 33,5’inin depresyonda olduğu belirleniyor. Postpartum depresyonda olan annelerin bebeklerini emzirme ve bakımı konusunda depresyonda olmayan annelere kıyasla çok daha fazla olumsuz düşünceler içinde oldukları görülüyor.
Kaynak: Freepik
Toplanan veriler ışığında annelerin çeşitli tanıtıcı özellikleri ile ölçekler arasında anlamlı bir ilişki olduğu ortaya çıkıyor. Araştırmaya katılan annelerin EDSDÖ ile ÇBASSÖ ve alt boyutları arasında negatif yönde ileri düzeyde anlamlı bir ilişki olduğu gözleniyor. Bu sonuca göre sosyal destek azaldıkça doğum sonrası depresyon riski artıyor, bunun sonucunda ise emzirme öz yeterliliği azalıyor.
Önceden tanısı konulmuş herhangi bir psikiyatrik rahatsızlığı bulunmayan anneleri kapsayan araştırma 2023 yılında Sürekli Tıp Eğitimi Dergisi (STED)’nde yayınlandı. Araştırma sonucunda yaşı 19-23 arasında olan annelerin, 24-29 ve 30-34 yaş aralığında olanlara göre puan ortalamalarının daha düşük olduğu görülüyor. Yani yaşı küçük olan annelerde depresyon riski daha fazla görülüyor.
Araştırmada ayrıca annelerin eğitim düzeyleri ekonomik durumları, aile tipleri, çalışma durumları, annelerin doğum sonu hangi dönemde oldukları ve bebek bakımında yardım alma durumları ile EDSDÖ ve EÖYÖ ölçekleri arasında anlamlı bir fark bulunmadığı ortaya konuluyor. Ancak ÇBASDÖ alt boyutlarına göre çekirdek aile tipine sahip olan annelerin geniş aile tipine sahip olanlara göre puan ortalamalarının daha yüksek olduğu görülüyor. Yani çekirdek aileye sahip anneler sosyal çevresinden daha çok destek görüyor. Ayrıca ev hanımlarının ve gebeliği planlı olmayanların diğer gruba göre doğum sonrası depresyonda olmalarının daha yüksek olduğu tespit ediliyor.
Anne adaylarının doğum öncesinden başlayarak doğum sonu dönemde de izlenmesi uzun vadede bebek ve anne sağlığı açısından oldukça önemli. Çalışmada sağlık profesyonelleri tarafından annenin bebeğini etkili ve uzun süreli emzirmesinde postpartum depresyonun belirti ve bulgularının izlenmesi veya takibinin sürdürülmesinin oldukça önemli olduğu vurgulanıyor. Ayrıca annenin doğumdan sonra çevresinden gördüğü sosyal destek, doğumdan sonraki dönemlerde yaşanılan duygu durum değişimleriyle sağlıklı bir şekilde baş etmesine yardımcı oluyor. Anneye sunulan sosyal desteğin, annenin yaşadığı anksiyeteyi, endişeyi, stresi azalttığı ve annelik rolüne uyumunu kolaylaştırdığı kaydediliyor. Gebenin doğum sonrası dönemde sağlıklı bir şekilde anne olması, sosyal destek sistemlerinin oluşması ve gerektiğinde uzman desteği alması annelerin sağlıklı emzirme süreçlerine yardımcı olabiliyor ve motivasyonlarını sağlayabiliyor.
#postpartumdepresyon #emzirme #anne #bebek #annesağlığı #sosyaldestek